NE YAPMAMALI... NE YAPMALI...
Haydut Barbarlar kendilerinden daha cani olan Mongol sürüleri önünden kaçıp, Kurdistan, Anatolia Halkların başına bela olmaya başlayınca; sürekli öldürdüler, hala öldürüyorlar...
Salçuk-Osmanlı Soykırım yaptı da, M. Kemal Cumhuriyeti tarihi soykırımlardan vaz mı geçti; hayır...
Suni yapı Cumhuriyet daha da fazlası ile, Qoçgirden başlayarak Dersim ile sonuçlandırdığı bir dizi Kırım ile islamik yok ediciliğine devam etmiştir...
Bazı Kurd axmaklarının değindiği gibi; * zor gününde* Osmanlıya dokunulmaması gerektiği belirlemesine karşın; Osmanlı onlara çok fena dokunmuş; en dar gününde bile Qoçgirin hakkından gelmeyi bilmiştir...
İslam öncesi kirliliğin var olduğu; dönemsel elbise değişikliğinde, soykırımların devam ettiği, islam, *milliyetçi* Cumhuriyet ile birlikte dozunu arttırdığı ara rejim; devlet harici tüm düşünce, itirazları; baskı ve sopa tehditi altında tutmuştur...
Sadece At ulaşımı ile ulaşılabilinen düzlük alan; şehirler, yerleşke kümelenmelerin fazla olduğu; haraca bağlama, eskisinden daha fazlasının alınması, tahsildar memur, yerli *serokların* elini daha fazla yalaması yanında; dağlara yönelen Kurd Kuramsal Felsefik oluşumu üzerinde tahribata; çok güçlü olan toplumsal Homojenlik nedenle pek etkin olunamıyordu...
Yahudi tarzı olmasa da; Kurd Pasif Direnişi kendi doğallığı içinde devam ediyor; Romi, Rumi, Fars, Arap, Tırk karşıtı, küfür devam ediyordu...
TC esvap değiştirmesi ile beraber; tepki, karşı gelme; sonuç olarak, Devlet kıyıcılığı daha da artmıştır...
Her dönem var olan Bağımsızlık talebi; gönümüze kadar artarak, kendi çemberi içinde çağdaş ve çağdaş olmayan şekilde devam etmiştir...
Realitedir; sürekli başarısızlık ile, kangrenik şekliyle günümüze kadar, biz kuşakların sırtında kalan kambur olarak devam edip gelmiştir...
Yabancı sömürgeci, Ulusal Yayılmacı egemenlerin demogojik anlatımla, propaganda yaptığının aksine; hiçbir *yeni* değişiklik, Kurd ve diğer Anatolia Antik yapılanmalara getiri sağlamamış; tam tersi Osmanlı erek ve felsefesini güçlendirmiştir...
Devletleşmenin görülmeye başlandığı; Sımerlerden bu yana, dönem dönem çözülmelerin ve yabancı Klan Devletlerin *hakimiyetlerine* bitmeyen tepkilerle; dış işgalci güçlerin kovulmaları ile sonuçlanan yapılanmalar, tarihi süreç içinde hep olagelmiştir...
Tarihi sürecin ispatladığı, gözler önüne serdiği yadsınamaz realite; yerli egemenliğin sağlanamadığı süreçte, büyük soykırımların olduğu; kısmen dengenin sağlanabildiği dönemlerde; Halkın korunmaya alınması paralelinde Dış Soykırımların yapılamadığı; kontrol altına alındığıdır...
İster islam demogoji ile cilalansın, ister günümüz modern yalanı *Sosyalizm* ile yaftalansın, değişmeyecek tek realite; her Ulusun Ulusal Devleti olacağı, vaz geçilemeyecek; Devlet olma olgusudur...
Suni yaratım *turk* demogojisinin sürekli Kurd üzerinde Kuramsal baskı yaratma; *Ulusal Devlet olma çağı kapandı* Pansosyalist; *islamda Kavmiyetçilik olmaz, elhamdürüllah hepimiz müslüman, haliyle; evel allah, Arap, türküz* islamsal demogoji;
Kurdlar Ulusal Devletlerini başaramadığı sürece; devam edecektir.
Yirmi-otuz sene içinde Devlet olmayı başaramadığı zaman geçmiş ola...
Antik Kurdlar, antik anlatımla, tarih kitapları içinde, antik Halklar bölümündeki yerini alacaktır...
Sistemler İnsanlar içindir; insanlar sistemler için değil bilimsel tespiti ile birlikte bir kez daha vurgulayalım...
İlkel dönemde, avadanlıkların cılız olduğu; toplu üret toplu tüket; Deylemendi Devletinde mükemmel olarak hayata geçirilen; Kurd üretim, Devlet-toplum üleşiciliğ;
Marks ve Engels tarafından, kendinden öncekilerden öğrenilerek formüle edilen,
Lenin küfürleri eşliğinde acemice uygulanmaya çalışılan;
kendinden birşeyler katarak; *eski tuğlalardan yeni ev inşa edip, NEP* tutamamazlığının denenme iflası;
bilhassa *söylemde* günümüze kadar modern bir hastalık olarak sürüp gelmiştir...
Anlatımcı ve olmasını isteyen alt tabaka; Devlet Terbiyesi olmayan *kadroların* bizzat onları alana sürenler tarafından granür olarak tüketildiği günümüz dünyasında *Sosyalizim* Kaf Dağı arkasında erişilemeyen sevgili olarak bulut şekilselliği olarak durmaktadır...
Kokusunu alan Mecnun tipi permüşteler sevgili uğruna tüm dişlerini çektirme xoşıklığına her zaman yatkın olacaklardır...
Selületi *güzel* olan bir oluşum varsa eğer; ona erişmek için akla gelmeyecek çılgınlıklar da olacaktır elbet...
Toplumlar hayatında; gelmiş geçmiş en mükemmel üretim ve üleşim biçimi olan Sosyalizm, alanımızda olsa iyi olurdu...
Olmamış, hakim kılınamamış; kısmi alanlarda örneğinin olmaması hasımlarının hala çok güçlü olması nedenlerinden iflas etmiş; var olan, aslında *güdük* idi diyemeyeceğimiz Real Sosyalizm çökmüş; nitelik değiştirmiş, yeniden Kapitale yönelmiştir...
Dünyanın sonu değildir; bir başka bahara...
Kendi kurdunu yaratacak olan, doğurgan Kapitalizm olduğu sürece; onun bağrından türeyecek Sosyalizm, hep gündemde olacaktır...
İstenen; tüm *turk* Pansosyalist demogojiler hilafına, Kurd Ulusal Devleti içinde; üretim ilşkileri paralelinde oluşacak Kurd İşçi Sınıfsallığı çelişkisi ile Sınfsal Mücadelenin kendi doğal rayında Kurd İşçi Sınıfı ismi ile seyir almasıdır...
Hoş; Rusya Kapitalizmi yaşamadan *sosyalist* oldu...
İflas etti..
Kapitalizme döndü...
Ulus temeli üzerinde *yaratılan türk* mefhumu yapay ve zorbalıkla, dayatılan suni şekliyle devam etmektedir...
İflası kaçınılmaz; zamanı belirsizdir...
Devlet zorbalığı ile dayatılan cibiliyetsiz Aile Devleti Osmanlıya *turk* esvabı her tarafından yırtılmaya başlayınca; tutmamayan islam ipliği; naylon olanı ile yeniden tutturulmaya çalışılıyor...
Telisvari *kumaş* neredeyse çürüdüğünden dikiş tutması olası gözükmüyor...
Onu sırtından çıkarmak istemeyen; başka esvabı olmayan namuslu Çadır Cariyesi; apışarası güzükmesin *namusluluğu* ile oradan buradan devamlı olarak yamamaya çalışmaktadır *turk* damgalı telisvari demode esvabı...
Bazen iğne Kurd ve diğer nüvelere batmakta; kısmen acıtmakta; acıtmalar ergeç bertaraf edilecek, *allah büyüktür* sabırsallığı ile kerhen de olsa katlanılmaktadır...
Ortada erişilmesi gereken Mutlak Hak, vaz geçilmez hayat kaynağı varsa; ona erişme çabası, şekilsel değişikliğe rağmen son bulmaz.
Diğer oluşumlara Hak olan; Kurdlara da haktır, bilimsel tespitine Ulusal Bağmsızlıklara indirgersek; ilkel dönemden buyana devam eden, Kurd Ulusal Bağımsızlığı, dönemsel nitelik nicelik değişime rağmen devam edecektir...
Birgün önce Feodal; birgün sonta Kapital; birara *Sosyalist* arena; ama devamlı gündemde olmuştur...
Sorun varsa; erek için alanda olanlar mutlaka olacaktır...
Ulusları aşmış yapay oluşumlar; örneğin islam, Kurd Bağımsızlığı önünde
*İslamda Kavmiyetçilik yoktur* demogojisi ile sekteye uğratılmıştır...
Geç kalınmış Paris Milliyetçi süreci; Kurd Bağımsızlığına katkılı olamamıştır...
*Ulusçuluk bencilliktir, bekleyin Devrim olsun, hakkınız verilir,
Ulusal Kurtuluş çağı bitmiştir* Pansosyalist *turk* demogojik söylemi, onları yapay sunilik içinde piyasaya sürenler tarafından sürekli nakaratlandırılıp durulmuştur....
Kurd Bağımsızlık ereği, Feodal, Kapital, Sosyalist evrede vaz geçilmeyen, vazgeçilemeyecek Kurd ereğidir...
Feodalitede Bizans, Pers, Arap, Salçuk-Osmanlı; Kurd doğal hakkı bağımsızlığı kan ile bastırmıştır...
Yapay Ulusal Devlet; M.Kemal Cumhuriyeti çok daha ağır şekliyle; adeta Ulusal Kümelenmeleri ortadan kaldırarak kan ile bastırmıştır.
Örneklerinin olduğu Sosyalist bastırmalara, ezmelere, sürgünlere, *masum* idiler denemeyecek kadar açık örnekler vardır...
Despotik;her tür kontrol sağlanan, Kültürel, Kuram Soykırımların eylemde olduğu TC türü Devletlerde yaratılan; muhalifmiş gibi kümelenmeler ile güdük yabancı Ulusal Kümelenmeler bir daha vucut bulmayacak şekilde; Din, Felsefe, Kuram Bombardumana hedef edilmektedir...
Bu dün İslam, Alevilik, bugün Sosyalistlik olmuştur...
Son etkin sömürgeci silah, sosyalizm; TC Haydut Devlet elinde yetkin şekilde kullanılmakta, üzerinde *sosyalist* yazan sopa, Pansosyalist Gardiyan tarafından habire Kurdun kafasına indirilmektedir...
Kurdlara düşen Faşist Pansosyalist suni yapılanma elindeki bu sopayı alıp, gerektiğinde kullanmak üzere avadanlıklar arasında bekletmesidir...
Lime lime olmuş esvabı *yeni* islam ipliği ile tutturmaya çalışan günümüz Ölü Yıkayıcı Devlet erki, klasik; fiili olarak kaldırmak değil; islamdan bu yana Muhammed Felsefesi;
Leninden bu yana Pansosyalistleştirilmiş *Sosyalist* kuram ile Osmanlı-Yeniosmanlı Devletini işlevsel konumda tutmaya çalışmaktadır...
Ellilerden bu yana illetine yakalandığı Demokrasi kuralı gereği, orta oyun; islami senaryo sahnelemektedir...
Bu oyunların başından beri gönüllü fügüranları olan Pansosyalist ve Sosyal Demokratlar; binbir köçeklikle;
Tek Ulus olmadıkları sancısıyla takla üstüne takla atmaktadırlar...
Kurdlara düşen görev, realiteyi görme basireti ile; her hangi bir aldatmaya alet olmaksızın, *turk* oyunlara araç olmamalarıdır...
Ulusal Kurtuluşta tek yöntem;
Düşmanı Vatandan kovmak;
Modern Silah elde etmek;
Ülkemiz toprağında gözü olmayacak, dış müttefik, dost edinmek, kazanmak olmalıdır...
Yaprakları yeşil, sarı kırmızı beyaz güller sizlerin olsun...
AbKOMAZAN