Sykes-Picot Antlaşmasını 100.yıldönümünde Bağımsız Kürdistan
Sykes-Picot Antlaşmasının 100. Yıldönümünde hiç olmasa Kürdistan’ın bir parçasında Bağımsız Kürdistan Devletini ilan ederek cevap vermek dünyada tüm Kürd yurtseverlerin istemi ve talebiydi.
İslami devletin oluşması ile birlikte Kürdlerin trajedisi ve Kürdlerin Daiş’a karşı kahramanca yürüttüğü mücadele tüm dünya halkların gündemine canlı bir şekilde oturdu. Güney Batı Kürdistanlılar dünya halklarından büyük bir sempati topladılar ve destek aldılar.
Bu sempati ve desteği kullanarak ve birleşerek Bağımsız Kürdistan devletini ilan etmenin tam zamanıydı.
Fakat, ne yazık ki parti ve grup çıkarlarını Kürdistan halkının ulusal çıkarlarının önüne çıkaran siyasal yapılar Sykes-Picot Antlaşmasının 100.yıldönümünde kendilerine altın tepside sunulan tarihsel momenti kaçırdılar. Musul ve Rakka’nın Daiş’dan alınmasından sonra Kürdlerin karşısına başka güçler, başka denklemler ve başka sorunlar çıkacak.. Bugün Kürdlerle müttefik olan güçlerin bir kesimi dahi dış destekler de alarak, Kürdlerin karşısına çıkacaklar.
Böyle bir tarihsel anın kaçırılmasının sorumluları askeri ve kitlesel destekleri olan Kürd siyasal çevreleridir.
Ev ödevlerini yapma, “Mala Kurd”un iç işlerini düzene sokma, ve Kürdler arasında ulusal birlik temelinde barışı sağlama yerine, dar parti ve grup çıkarları için popülist yaklaşımlar içine girdiler. Böyle bir yaklaşıma gerek yoktu. Çünkü Kürdler daha önce Kürdlerin %98’i yapılan gayri resmi bir referandum da Bağımsız Kürdistan için oy kullanmıştı..
Yapılması gereken geçen bu zaman içinde Kurdkuji savaşı sonrası şekillenen iki idare olayına son vermekti. Partilere bağlı askeri, istihbarat, polis vb tüm yapıları tasfiye ederek devlet kurumları temelinde hukuki bir zeminde kurumlaştırmaktı. Güney Kürdistan’ın ekonomi kaynaklarını ve dış ilişkilerini partilerin denetiminden çıkararak devlet kurumları temelinde yeniden organizasyonu sağlanmalıydı. Kürd partilerinin kendi başlarına Kürdistanı sömürgeleştiren devletlerle her türlü ilişkileri yasaklanmalıydı. Eğer bu ev ödevleri yapılmış olsaydı, istediğin gün düğmeye basar ve Bağımsız Kürdistan’ı ilan ederdin
MALA KURD’un içinde yapmamız gereken bu ödevleri yerine getireceğimize, ZONE ZERD ve ZONE SEWZ adlı iki idareyi çatıda ortak temsil eden kurumları da işlevsiz hale getirdik. Kürdistan Başkanlığı yasal boşluğa düştü.. Kürdistan Parlamentosu tasfiye edildi. Kürdistan hükümeti vekaletten bakanlarla ve yasamanın kontrolü dışına çıkartılarak işlevsiz hale getirildi. Parlamentonun kontrolü dışına çıkan hükümetin ekonomik alandaki başarısızlıkları ve kriz Kürd toplumu içinde ciddi bir bölünmeye yol açtı. Daha önce “iflas etmiş” olarak deklere edilen Bağdat, yeniden Kürdlerin gündemine girdi. Şimdi Hewler ve Bağdat arasındaki ilişkileri normalleştirmek, ekonomik sorunları çözmek ve gerçek federal ortaklığı hayata geçirmek için komisyonlar oluşturacaklar. Eğer gerçek federasyon hayatta geçirilmese “Kürdlerin başka anayasal seçenekleri var” !!! diyorlar.
Sykes-Picot Antlaşmasının 100.yıldönümün son aylarını da komisyonlarla kayıp edeceğiz.
Güney Kürdistan’da Bağdat Arap politikacıları arasında sürekli “dost” ve “düşman” politikacılar tespiti var.. Bir ara Sünni Araplar “düşman” , Maliki “dost” ve ittifak” güçtü. Aktüel olarak Abadi “dost”, Maliki ve Irak Parlamento başkanı “düşman” olmaya başladı.. Daha 10 gün önce “Kürdler işgal ettikleri alanlardan çekilsinler” diyen Abadi, Musul sonrası kısmen iktidarını sağlamlaştırırsa Kürdlere ne söyleyeceğini merak ediyorum. Aslında Sünni yada Şii Arap siyasetçilerin hepsinin Kürdlere ve Kürdistan’ın bağımsızlığına ilişkin tutumları arasında niteliksel olarak hiç bir fark yoktur. Bu çevreler kendi aralarındaki iktidar kavgalarında Kürdlere ihtiyaç duydukları zaman Kürdlerin kapısını çalıyorlar..
Güney Kürd siyasal yapıları Türk, Arap ve Farsların kapılarına ayrı ayrı gideceklerine, her şeyden önce MALA KURD’un içine yönelmeliler.. Eğer Kürdler iç birliğini sağlarlarsa Batı devletlerin desteği ve devlet kurumları aracılığı şu yada bu devlet üzerinden dış dünyaya açılabilirler. Eğer parti-devletçiklerini dağıtıp merkezi bir Kürdistan devleti konsepti üzerine anlaşamıyorlarsa, sonradan Kürd dostu olan İngiliz ajanı Binbaşı Noel’in projesi üzerine kafa yormalılar.. Herhalde binbaşı Noel 1919’da 60 Kürd aşiret reisiyle(Doğu Kürdistan’dan bazı aşiret reisleri de var) Suleymaniye’de gerçekleştirdiği meşhur toplantı sürecinde böyle bir düşünceye sahip oldu. Binbaşı Noel Kürd aşiretlerini tek bir çatı altında toplamanın zor olduğunu düşünerek bir Kürd konfederasyonu projesini geliştiriyor. Suleymaniye, Musul ve Amed merkezli 3 yapı oluşturarak bir konfedere yapı temelinde birleştirerek Bağımsız Kürdistan Devleti oluşturma düşüncesindeydi.
Bağımsız Kürdistan devletini Sykes-Picot Antlaşmasının 100.yılında kaçırdık.. 1001. Yıldönümü geliyor!!!!
02 Ekim 2016
Aso Zagrosi