Türkiye’ nin Güney Kurdistan’ın Nefes Borusu Olduğuna Dair Bir Kaç Not
ABD-AB ve İsrail’ in Ortadoğu’ nun yeniden şekillenmesine ilişkin plan ve programlarının ne olacağı belirteceğim kısa notların dışındadır. Türk devletinin, ABD, AB ve İsrail devletlerine tehdit ve şantajlar savurması, bu ülkelerde gizli bir infala yol açtığı ve bunun bedellini Türkiye ödecekleri ihtimal dahilindedir. Türkiye’ nin islah edilmesinin yolu Kurdistan’ dır. ABD, AB ve İsrail’in Türkiye’ yi terbiye etmesinin silahı Bağımsız Kurdistan’ dır. Bu ülkeler bağımsız Kurdistan kozunu ‘’ demoklesin kılıcı ‘’ gibi mi kullanırlar yoksa Bağımsız Kurdistan devletinin kurulması için Kurd’ lere zemin oluşması için yardımcı mı olurlar?
Bunları bir kenara not ederek, Türkiye’ nin Güney Kurdistan’ ın nefes borusu olduğu ve Sayın Barzani’ nin ‘’ taktik ‘’ amaçlı Türkiye yaklaştığı şeklinde yorum-analizler yapılıyor. Bu düşünce doğru mu...?
Bana göre yanlış...!
Birincisi bu yaklaşım tarzı ‘’ mahkümiyet-bağımlılık ve mecburiyet ‘’ olayını yaratır. Bağımlı olanın ‘’ Mecbur ‘’ olma dışında başka bir altertanifi yoktur yada farklı bir alternatif arayışına yönelme şansını ortadan kaldırır. Türk-Kurd ilişkilerinde Barzani ailesi Türk devletinin ihanetini ailece bizzat yaşamıştır. Türkiye’ ye! Sığınmak zorunda kalan Şêx Ahmed Barzanî ve beraberindekiler, Türkiye tarafından Irak devletine teslim edilmiştır..
Neden ağırlıklı olarak Güney Kurdistan üzerine duruyorum; Birincisi Güney Kurdistan parçamızın Bağımsızlığa yaklaştığı bir süreci yaşıyor. Burada izlenilecek yanlış politikalar sadece Güney Kurdistan’ ı etkilemeyecek Kurdistan’ ın diğer parçalarının kaderini olumlu yada olumsuz direkt olarak etkileyecektir.. İkincisi Güney Kurdistan' da fiilen yürütmenin başında Barzani ailesi bulunmaktadır. ( Talabani yada Nowşirvan Ailesi de olsaydı ayni eksen değerlendirmeye alınırdı. Güney Kurdistan’ a yönelik eleştirilerin hedefi kişi yada aile değil uygulanılan politika ve perspektiflerdir ) Doğal olaral Güney’ e ilişkin yapılan değerlendirme ve eleştrilerin merkezinde Sayın Mesud Barzani ve Neçirvan Barzanin uyguladığı politikalar olacaktır. Benim kişi yada ailelerle ilgili bir sorunum yok.
IŞID olayı ve Güney-Batı Kurdistan ulusal mücadelesi Güney Kurdistan’ a Petrolunu Türkiye dışında başka yollardan ihraç etme kapısını aralamıştır. Güney Kurdistan yönetimi farklı bir program ve strateji uygulması durumunda Türkiye’ ye ‘’ mahkum ‘’ olma durumundan çıkar.
Güney Kurdistan yönetimi Bağdat’ tan bağımsız petrolunu Türkiye yolu ile ihraç etme politikası Güney Kurdistan’ın ekonomik iflası ile sonuçlandığı bilinen bir gerçekliktir. Güney Kurdistan yönetimi Petrollerini Türkiye üzerinden dış piyasalara sürmesi ve Türkiye ile yaptığı ve içeriği bilinmeyen 50 yıllık petrol antlaşması 27 milyar dolarlık bir fatura ortaya koymuştur. Oysa Kurdistan’ ın Güneyi dünya petrol rezervelerinin % 5 ‘ine sahip, doğal gaz rezervelerinde ilk 5 sırada yer almakta tek seçenek yerine çok farklı seçeneklere yönelmesi gerekir.
Tek seçenek; Ekonomik ve askeri bağımlılık doğal olarak siyasi bağımlılığı da beraberinde getirmesi kaçınılmaz.
Türkiye’ nin Güney Kurdistan için nefes borusu olduğu iddiasında olanların verileri nedir bilmiyorum. Eğer Rudaw ve Basnews dışında başka kaynakları varsa belirtmeleri gerekir. Yürütmmenin başında bulunan Neçirvan Barzani ( Başbakan ) ve Mesrur Barzani’ ye bağlı Rudaw ve Basnews’ in yayın politikları iktidarın politikları ile çelişmeleri mantıken mümkün değildır. Rudaw ve Basnews kaynaklı bilgilerin tarafsız olması da düşünülemez. Bu kaynaklar üzerinden yapılacak değerlendirmelerin ortaya sağlıklı sonuçlar çıkarması şüphelidır...!
Geriye geçmişe dayalı klişeleşmiş-tekrarlanan düşünceler kalır.
Diğer bir olguda Güney Kurdistanlı liderlerin sık sık tekrarladığı Irak’ tan barış yollarla ayrılma söylemleri ki bunun dışındaki alternatif zorla-savaşla ayrılmadır. Güney Kurdistanlı yetkililer Irak’ tan zorla ayrılmayı önlerine koymadıklarından Irak yönetimi ile uyumlu bir politakalar geliştirme ve barışçı yollarla ayrılma zemini oluşturma durumu kalıyor.
Güney Kurdistan yönetiminin Irak’la barışçı yoldan ayrılma yada savaşarak ayrılma dışında başka seçenecekleri yoktur. Her iki durumda da Bağımsız Kurdistan devletinin kurulması kısa vadede olmasada uzun vadede Türkiye ve İran üzerinde yansımaları olacak ve Kuzey ve Doğu Kurdistan’ daki ulusal mücadeleyi hızlandırıp bağımsızlığı yakınlaştıracaktır. Türkiye ve İran bunu idrak edemeyecek aptal devletler değildır.
Bu açıdan sayın Barzani’ nin Türkiye’ yi oyalama zaman kazanmak için iyi ilişkler içersinde olma iddiaları da mantıklı iddialar değildır. Bir şartla bu düşünce katılabilinirdi. Eğer M. Barzani Türkiye ile iyi ilişkiler geliştirme sürecinde Bağımsız Kurdistan devletinin alt yapısını oluşturmak için Güney Kurdistan’ da adımlar atması durumunda, bu düşünce onaylanırdı.
Tersine Türkiye ile olan siyasi, ekonomik ve askeri ilişkiler Güney Kurdistan’ da siyasi, ekonomik krize yolaçmıştır. Peşmerge güçleri ulusal ordu temellinde oluşmasına sekte vurulmuş, ülkenin en yüksek meşru organı Parlamento kapatılmış, ülke 20 milyar dolarlık borç altına sokulmuş, işsizlik, rüşvet tavan yapmış, iki başlı yönetim derinleşmiş, ülkedeki siyasi güçler Şii ve Sunii bloklar temellinde bölünmüş, İstihbarı yapının iki başlılığı korunmuş, Türkiye’ nin askeri faaliyet alanları genişlemiş....vs vs
Güney Kurdistan ulusal olmayan Kuveyt tipi bir yapılanmayı hedefleyen tek partiye dayalı politika başarılı olmamıştır.
Başarısız politikalarda israr etmek Kurdistan halkının aleyhine Sömürgeci devletlerin lehine olmuştur. Bu olumsuzluğun oluşmasında anahtar konumunda olan Türk devletidir.
Türk devletinin ABD, AB ve İsrail’ le çatışmalı durumu ve Suriye’ nin içinde geçtiği süreç Güney Kurdistan’ a Türkiye ve İran’ın etki alanında çıkma imkanı sunmuştur. Suriye’ de YPG güçlerinin başarılı olması, Irak benzeri Federal bir Suriye devletinin kurulması Güney Kurdistan’ın nefes borusu olacağı gibi Kuzey ve Doğu Kurdistan bağımsızlık sürecini de hızlandıracaktır.
Güney Kurdistan’ da yürütmenin başı olan sayın Mesud Barzani Türkiye ile olan siyasi, askeri, ekonomik ve diplomatik ilişkilerini gözden geçirmeyi, Güney de ulusal konsensusun sağlanılması için dialogu yoğunlaştırması ve ulusal bir konseyin oluşturması ve ulusal stratejik bir pragramın yaşama geçirilmesi, Güney-Batı Kurdistan’ a ilişkin politikalarını masaya yatırması-Türkiye ekseninde hareket eden Brahim Bro ve benzerlerini Güney-Batı Kurdistan’ a dayatmaması gerekir.
Türkiye’ nin tehdit ve şantajlarına rağmen ABD YPG’ ye sırtını dönmüyorsa, Sayın Mesud Barzani bunun üzerine iyi düşünmelidir. Unutulmamalıdır ki, 1991 öncesi Kurdistan’ ın Güneyinde ne PDK nede YNK’ nin esamesi okunuyordu.... Körfez savaşı ve ABD-Fransa’ nın 36. Paralel planları Güney Kurdistanı bu günkü konuma getirdi.
Suçlamalar yerine birde bu perspektifle soruna yaklaşılmasının daha doğru olacağı kanaatindeyim...... Mantıksal tartışma duygusal tepkilerin yerini almalı.....