Skip to main content
Time to read
3 minutes
Read so far

İnsanlar Corona Virüsünden neler öğrenecekler?

Sun, 03/29/2020 - 21:48
0 comments

Çiya Artos - İnsanlar 3. Dünya savaşı beklerken, Yeni çıkan Corona Virüsün etkisi ve korkusu tüm insanlığı sardı. İnsanın insandan ve hatta ölen cenazesinden bile kaçtığı bir dünya ile karşı karşıyayız. Artık yavaş yavaş dostlarımızı, akrabalarımızı ve belki bizleride tek tek almaya doğru giden bir döneme giriyoruz. 
Kendilerini evrenin yaratıcısı iddia eden bazı; liderler, diktatörler, zenginler, krallar ve sultanların nasıl virüstan kaçıp saklandıklarına tanık olduk. Korona Virusundan korkmak ve kendini korumak her insanın doğal hakkıdır. Ancak Atom, – Napal, - Hidrojen, - Kimyasal bombaları, modern tank, top ve silahları üreten ve dünyayı mahfeden kişilerin böyle bir hakları yoktur diye düşünüyorum. Çünkü çok güçlü olduklarını zannedenler, nasıl bir virüsla başedemiyorlar? Kendilerini beğenmiş ve kibirli insanların herkesten önce sığınaklara kaçmaları düşünülecek bir durumdur. 
Ormanları kesen ve yakan, Ozon tabakasını delen, İnsanları canice katleden, İşkence yapan, doğayı talan eden ve hayvanların yerleşim alanlarını küçülten, atom bombaları testleriyle depremlere yolaçan, denizleri, okyanusları, göleri ve uzayı bile çöplerle kirletenler, tüm dünyayı etkisi altına alan ve dünyayı felç eden bu virüsten sorumludurlar. İnsanlığın yararına bulunan her buluşu selamlamak gerekiyor. Ancak bugün kullandığımız Televisyon, İnternet (Facebbok, Twitter, İnstagram, You Tobe), akıllı telefonlar tüm dünya insanını birer robot haline getirmediğini kim söyleyebilir? İnsanların bütün sosyal ilişkilerini yok eden bu aletlerin, insanları nasıl birer canlı robot haline getirdiğini bizler yaşayarak gördük. Kardan başka hiçbir amacı olmayan vahşi Kapitalizm, Corona Virüsünden önce, insanlara kendi virüsünü enjekte etmişti zaten. Herşeyin bir sınırı vardır. Her toplum sonunda kendi mezarınında kazıcısıdır. Hastalıktan önce bütün dünyada insanlar ellerinde telefonlarla sokaklarda gezerek çetleşiyorlardı. Corona virüs sokakları boşaltıp herkesi eve soktuğunda, bu iletişim araçlarının hiçbir işe yaramadığını gördüler. Kendilerine yarayacak basit bir maske, eldiven ve dezenfeksion maddesi aramaya başladılar. Dünyayı bu hale sokan kişilere destek olan dünya insanı, bu ahlakından vaçgeçmese, kendilerini bekleyen daha büyük felaketlerin geleceğini unutmamalıdırlar. 
Daha iki ay önce 16 yaşındaki Greta Thunberg’in arkasından yürüyen çocuklar ve gençler ne diyordu: “Dünyamızı ve geleceğimizi yok etmeyin!” Evet, dünyayı ve çocuklarımıza bırakacağımız dünyayı yoketmeye kimsenin hakkı yoktu! 
Corona Virüsünün labaratuardamı üretildi, yoksa doğal ortmada mı geldiği önemli değil. Her iki durumdada bunu insanların sebep olduğudur. Fakat virüsler inorganik bileşenlerden oluşan mikro parçacıkları olduklarından labaratuar ortamında üretilemezler. Ancak labaratuar ortamında genetik yapıları değiştirilebilir. Milyonlarca yıldır hayvanların içinde ve hayvanları öldürmeden (çünkü kendilerini canlı kalacağı biyolojik bir konaklama yeriydi ve hayvanların immun sistemi virüsü tanıyıp bağışıklık kazanmıştı) kendilerini kodlayarak yaşamlarını sürdürüyorlardı. İnsanlar doğada hayvan bırakmadıklarından, bu defa insanlara yöneldiler. İnsanların immun sistemi virüsü tanımadığından ve bağışıklık kazanmadığından insanlar ölüyor. Virüs bulduğu yeni konaklama yerine uyum sağlaması ve İmmum siteminin bağışıklık kazanması belki yıllar alacaktır. Fakat kimse virüsün biteceğini zannetmesin. Geçici olarak olarak kaybolsa bile yıllar sonra mutasyona uğramış bir biçimde yine ortaya çıkacaktır. Aşısı bulunsa bile, insanlar onunla yaşamayı öğrenmelidirler. 
Önümüzde belkide milyonlarca insanın öleceği ve milyonlarcasınında işsiz kalacağı bir dünyada, sistemlerin kökünden sarsacak bir döneme giriyoruz. Dünyadaki sınıfsal ve ulusal baskıların en üst seviyede seyretiği bugün, artık değişimler kendilerinini dayatacaktır. Corona Virüs, dünyada ne sınır tanıdı nede ve sınır bıraktı. Ona karşı oluşturulan sınırlar yanlız göstermeliktir. Şu gerçeğide unutmamamız lazım. Virüs yanlızca can alıyor. Ne Bina yıkıyor nede doğayı kirletiyor. İnsanlarca kutsal sayılan (Kabe, Vatikan, Ağlama Duvarı, Kiliseler Camiler, Sinagoklar ve Şeyh Dergahları) bütün yerleri kapattı. Hiçbir din insanlara yardım edemiyor. İnsanlar bilimadamlarının ne zaman bir aşı geliştireceklerini bekliyorlar. Ölen insanlara elbette yazık oldu. Ancak yaratılan bu olumsuz doğal ortamda bunlar beklenmeliydi. Hiçkimse doğadan daha güçlü değildir. İnsanlar artık bunu öğrenmelidir. Doğal ortama zarar veren cezasınada katlanmalıdır. 
Adar 2020

Add new comment

The comment language code.

Restricted HTML

  • Allowed HTML tags: <a href hreflang> <em> <strong> <cite> <blockquote cite> <code> <ul type> <ol start type> <li> <dl> <dt> <dd> <h2 id> <h3 id> <h4 id> <h5 id> <h6 id>
  • Lines and paragraphs break automatically.
  • Web page addresses and email addresses turn into links automatically.
CAPTCHA
This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.

Category