Skip to main content
okuma zamanı
dakika
okunmuş

Kurd Politik Dünyasında Ulusal Bilinç Yoksunluğu

Sun, 10/23/2016 - 08:53
1 comment

 … Rojhat Badikî ...‘’ Kurd, Şii ve Sunii’ ler arasında ikiye bölünmüşler, çünkü Kurdler Netewe-ulus bilinçleri yok ulus değiller belki birbirinin karşıtı-zıddı küçük gruplardırlar.  Ne istediklerini bilmiyorlar, ulusal ve vatan gibi bir hedef ve ulusal stratejileri yok’’…’

 

… ‘’ Şu gerçeklerin Kurd'ler tarafından açık ve net bir şekilde bilinmesi lazım ;

 

  1. Bu savaş bitmeyecek, savaşın şekil ve yöntemi değişecek.

 

  1. Kurd’ lerin Savaş yöntem ve amacının değişmesi gerekir.

 

 

  1. Pêşmerge’ nin ordulaşması yeniden reorganize edilmesi, küçük küçük grup ve güçlerden düzenli orduya doğru evrilmesi bu temelde organize edilmesi şart.

 

  1. Bu gün var olan şart-koşullar yarın ortadan kalkabilir-olmayabilir, bundan hareketle değişikliklere hazırlıklı olmalı ve bu temelde bir plan bir stratejimiz olmalıdr.

 

 

  1. Kurd’ lerin savaşı İslam Devleti- IŞID’ la değil, Kurdlerin sorunu IŞID’ ı oluşturan koşullar ve IŞID’ yaratan ve siyasi hedef ve amaçları olan yapılar ve güçlerledir. Bizler  terörist bir grupla savaşmıyoruz belki IŞID’ ı siyasi ve politik amaçları doğrultusunda kullanan bir çok güçlerle savaşıyoruz....

 

Yukarda aktardığım pasajlar Güney Kurdistan’ lı Değerli Yazar-Araştırmac Serdar Azize aittır.

 

 Açık ki IŞID’ ın oluşmasında en büyük rol oynayan Sunii eksen Türkiye-Suudi- Katar, Irak’ ta Sunii Arapların iktidardan uzaklaştırılması, Şii iktidarının katliamları ile başbaşa kalmasını fırsat bilerek Eski Baasçıları örgütleyip Kurd ve Şii’ lere saldırtmışlardır. Adı geçen üç ülke farklı amaçla bir tek stratejik çıkar doğrultusunda bir organize olmuşlardır. Katar ve Suudi Arabistan; İran’ ın Pakistan’ dan Akdenizi uzanan Şii Hilalını engellemek, Ülkelerindeki Şii tehlikesini savurmak için IŞID’ ı örgütleyip, askeri alanda eğiterek siyasi-askeri ve lojistik destek sağlayarak Şii nüfüzünü kırıp Sunii iktidarını korumak istiyor.

 

Türk devletinin hedef ve amaçları Suudi Arabistan ve Katar’ dan farklı olmakla beraber stratejik hedeflerine ulaşmak için ortak plan ve araçlarla amacına ulaşmayı esas almıştır. Kuşkusuz Türk devletinin Hedefi Kurdistan ulusal davasıdır, Kurdistan’ ın Kuzeyi, Güneyi yada Güney-Batısı onun için fark etmez, Bu parçalardan herhangisinde kurulucak bağımsız Bir Kurdistan bir domino taşı gibi diğer parçaları tetikleyeceğini ve Bağımsız Birleşik Kurdistan’ ı hedefleyeceğini çok iyi bilmektedir.

İran Devleti ise IŞID olayını tarihsel bir fırsatta çevirerek, Pakistan' dan Akdenize ulaşan bir koridor oluşturarak, Sunii Arap Dünyasının etkinliğini kırıp bu ülkelerde yaşayan Şii' leri harekete geçirip Kendi liderliğinde Şii İmparatorluğunu kurmak istiyor. İran için Musul, Akdenize uluşan geçiş kapısı ve ayni zamanda Beşar Esad' ın İktidar' da kalmasının anahtarıdır.

 

Türk devleti; Arap Baharının Ortadoğudaki sınır ve iktidarları değiştireceğini ve zorunlu olarak Kurdistan sorununu gündeme getiereceğini, Kurdistan sorunu çözülmeden Ortadoğuda değişimin olmayacağını, Ortadoğu’ da sınır ve iktidar değişiminin önüne geçmenin tek yolu Kurd’ leri bölme-ulusal kurum ve kuruluşlarını dağıtma  ile Ortadoğunun yeniden şekillendirme planlarını başarısızlığa uğratacağı bilinciden hareketle Suudi Arabistan, Katar Sunii blokuna dahil olmuştur.  IŞID stratejik silah olarak seçilmiş Haşimi, El Necefi kardeşler ve Bir kısım Güney Kurdistan’ lı güçler bu doğrultuda ‘’ Araç ‘’ olarak kullanılmışlardır.

 

ABD ve AB ( Buna İsrail’ i de dahil edebiliriz) , Türk devletinin Ortadoğunun yeniden şekillenme planlarını engelleme girişimlerini yakından takip edip bu planları engellemek, PDK-YNK-GORRAN arasındaki iç sorunların çözülmesi ulusal birliğin sağlanılması ve Kurdistan Parlamentosunun aktivleşmesi için yoğun mekik diplomasisini yürüttüler- yürütüyorlar. Bu çalışmalar halen bitmiş değil ama karamsarlık ve umutsuzluklarını Kurd liderlere ‘’ Bizi Utandırdınız ‘’ demekten de çekinmediler kamuoyuna açık ve net bir şekilde de ‘’  Kurd”ler Tarihi Fırsatları Kaçırmakla Karşıkarşılar-Kurdleri Büyük Tehlikeler Bekliyor’’ şeklinde de sürekli bir şekilde uyarıyorlar.

Osmanlı İmparatorluğu rüyaları ile yatıp Kalkan Sömürgeci Türk devleti, ABD-AB ve İsrail' ın Ortadoğuda değişim ve yeni partner arayışlarından  rahatsız olup bu devletlerle ciddi sorunlar yaşamaktadır. Kurdistan halkının inkar ve soykırımı temellinde şekillenen Türk devleti, Kurd ulusal kazanımını kendi varlığı için büyük tehlike olarak görmektedir. Türk devleti ve Batının Ortadoğuya ilişkin plan ve programlarındaki farklılık Kurdistan tarihinde ilk Kurd' lere Devlet olma, kendi topraklarında özgür ve bağımsız olma şansını sunmuştur.

Evet, Kurd’ ler tarihi bir seçimle karşıkarşıyadırlar, Ya Ortadoğunun yeniden şekillendirme planlarıyla uyum içersinde Şii ve özellikle Türkiye-Katar ve Suudi Arabistan’ ın Sunii blokuna karşı mesafeli durup ABD-AB ve İsrail ile kareket edip iç sorunlarını hızlı bir şekilde çözüp Kurdistan Parlamentosunu aktivleştirerek Ulusal stratejik kararların alınacağı tek merci olarak yaşama geçirip Kendi ulusal çıkarları doğrultusunda tarih sahnesinde bir aktör olarak yer alırlar. Yada  yedek bir güç olarak Türkiye ve İran’ ın uydusu, arka bahçeleri olarak başta Kuzey ve Güney Batı-Kurdistan olmak üzere tüm Kurdistanı Kendi Lider kariyeri ve aile çıkarları için feda ederler.

 

Üçünü Bir Yol Yoktur....Kurd' lerin ulusar birliklerini kurmaları ortak ulusal stratejik programa sahip olup ABD-AB ve İsrail' le uyum içersinde olmaları durumunda ne İran' ın nede Türkiye' nin Doğrudan Kurd' lerle savaşmayı göze alamazlar, olması durumunda da bu Bağımsız Birleşik Kurdistan' a giden ilk aşama olacak, Dünya Kamuoyu ve Batı, IŞID' ı durduran Kurd kahramanlarının Türk ve Farıs devletlerinin baskısına karşı sessiz kalamazlar. Ortadoğu değişimin hedefi de budur, bunun başarıya ulaşmasının kilidi Kurd' lerdir ve Kurd' lerin kendi topraklarında özgür ve bağımsız yaşamasının yolu, Türk ve Farıs devletleri ile köprüleri atmasına bağlıdır. Güney Kurdistani liderler ve İmralı şimdiye kadar Türk ve Farıs devletinin stratejik çıkarları doğrultusunda hareket etmelerine rağmen, fırsat kaçmış değil. Özellikle Güney Kurdistani liderlerin ulusal çıkarlar doğrultusunda ortak ulusal stratejik bir plana sahip olmaları durumunda, kaçıyor gibi görünen Bağımsız Kurdistan fırsatın tekrar yakalanmasında önemli bir zemin olacaktır. 

Yeni Yorum yaz

The comment language code.

Restricted HTML

  • Allowed HTML tags: <a href hreflang> <em> <strong> <cite> <blockquote cite> <code> <ul type> <ol start type> <li> <dl> <dt> <dd> <h2 id> <h3 id> <h4 id> <h5 id> <h6 id>
  • Lines and paragraphs break automatically.
  • Web page addresses and email addresses turn into links automatically.
CAPTCHA
This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.