HRİSTİYAN KÜRDLER ÜZERİNE NOTLAR VE PAPA’NIN SEKRETERİ NUSAYBİNLİ KÜRD MARQUS(1572- 1654)(3)
PAPA’NIN SEKRETERİ NUSAYBİNLİ KÜRD MARQUS(1572- 1654)
Aso Zagrosi
PAPA’NIN SEKRETERİ NUSAYBİNLİ KÜRD MARQUS(1572- 1654)
Aso Zagrosi
Aso Zagrosi
Brahim Ziravav
Bu yazıda kısaca Osmanlıdan günümüze milletler politikasını irdelemeye çalışacağız. Bu sadece geçmişte olup biteni anlamak açısından değil, bugünkü TC’nin Kürd politikasını anlamak ve gelecekte izleyeceğimiz yol ve yöntemlerimiz açısından da önem taşıyor.
Osmanlı modern anlamda ulusal bir devlet değildir. Osmanlı içinde çok millet ve çok din olan bir hanedan devlettir.
ERMENİ SOYKIRIMI VE KÜRD SOYKIRIMI
Kürd Ermeni İlişkileri Üzerine
Brahim Ziravav
Evet Dersim Jenosidini Dersimliler yaptı ve bunun başını da Nuri Dersimi çekti. Hikayeyi sonuna kadar okuyun bakın, ağlanacak halimizi görün.
Çocukluğumda şöyle ifadeler dolaşıp duruyordu köyler arasında. ''Ağlêr rehet nefıneti babayo. Ağlêr rehet nefınêti, ocaxi kerdi kor'' Yani ''ağalar rahat durmadı ocakları, söndürdüler''.
Bu ifadeye bakılırsa onca kırımın sorumlusu ağalarımız.
12 Aralık’ı 13 Aralık’a bağlayan gece yarısı 1980 tarihinde, Sömürgeci Faşist Türk devleti, sınırlarını aşarak, Kamışlı’da, Suriye devletinin gözyumması ya da zımni anlaşmasıyla bir katliam yaptı. Silahsız insanları, erkek, kadın ve çocuk ayrımı gözetmeksizin toptan imha etti.
Aso Zagrosi
Bugün sözünü edeceğim “Kürd Abdullah” yada “Abdullah Kurdistanî”nin hikayesi fazla duyulmuş bir hikaye değildir. Kürd Abdullah’ın hikayesini sayın B. Şiwani’nin yazdığı bir makale de dikkatimi çekmişti.
Abdullah Kurdistanî’nin hikayesini anlatan Moritz Hartmann’ı kısaca tanıtmak istiyorum.
Aso Zagrosi
Türk vandalizminden Kürdlerin yazılı kaynaklarını kurtarmak için bir dizi Kürd yurtseveri ve alimi büyük çabalar sarfettiler.
Onların sayesinden bir dizi Kürd yazılı eserleri bugüne ulaşabildi.
Aso Zagrosi
Sol hareketin Kürdistan’da etkili olduğu bir dönemde herkesin Kürdistan’ın „Dört Parçadan“ oluştuğunu söyledikleri bir ortamda Kuzey Kürdistan’da Sterka Sor adlı bir grup, ısrarla „Beş Parçadan“ söz ediyordu.
Bundan dolayı bu gruba „Beş Parçacılar“ diyorlardı.
Diğer gruplara da „Dört Parçacılar“ demek gerekiyordu. Fakat kimsenin aklına böyle bir adlandırma gelmiyordu. Belki de birilerin aklına gelmiş ve söylemişti. Fakat, bu söylem kamuoyunda pek tutmadı.