TRAFİK POLİSLERİNE İHTİYACIM YOK!
Roma devlet adamı Çiçero’nun bir sözü vardır. “Tarihi iyi okuyamayanlar karşımızda da hep çocuk kalacaklardır!”
Yolunu şaşırmış birkaç eski yol arkadaşım çocuk kalmayı yaşam edinmiş olduklarını ibretle gözemliyorum.
Savrulmuşlar sağa-sola. Kimlik erezyonuna uğramışlar. Ne yeni bir kimlik edinebiliyorlar, ne de eski kimliklerini terkedebiliyorlar. Uçlar arasında bir yılan gibi kıvrılıp duruyorlar.
Köklerinin değil, onun bunun zurnasını çalışıyorlar. İşin tuhafı kimseyede yaranamıyorlar. Ne kendilerine güveniyorlar, ne de kimseye güven veriyorlar. Yaptıkları tek şey herkese sekreter gülücüğü dağıtıyorlar. Bu da onların itibarını düşürüyor.
Benden de bu duruma düşmemi istiyorlar.
Dedikleri şu: Kim ne halt ederse etsin onları eleştirmek sana mı düşmüş?
Hopala!
Neden?
Bir dönem bizimle yürüdükleri için efendiler yazdıklarımdan rahatsız oluyorlarmış. Dönemin esen rüzgarına kapılmış gidiyorlar. Ah şunu bir kavrayabilseler. Tarih bugünle sınırlı değil, bu işin yarınıda var. Yarın söyleyecek sözlerinin olması için bugün söyleyecek sözlerinin olması gerekir. Bugün susan yarın konuşamazlar. Kimseye bu yolu tavsiye etmem.
Düşüncelerimi yazmayayım mı?
Yazma diyorlar.
Ama ben yazacağım.
Kim rahatsız olur onların sorunu.
Yazdıklarım yanlışsa bunu açıkça belirtsinler. Bir sürü ortak kürsümüz var. Buyursun yazsınlar ama ortalığa düşüp koca-karı dedikodusu yapmasınlar. Kimseye değil ama kendilerine zararı olur.
Eleştiriye açığım.
Yanlışlığına inanırsam geri adım atmayı bilirim.
Düşüncelerinizi yazın.
Yanlış bir şey mi yazmışım buyrun şu bu yanlış deyin.
Bunu yapmazlar.
Ne mi yapıyorlar?
“Zarar veriyorsun,“ diyorlar.
Kime?
Kürd millet düşmanı Türk, Arap ve Aceme “kardeş, dost, stratejik müttefiğiz“ diyenlere bu yaptığınız Kürd milli politikası değildir demenin nesi yanlış?
Kürd milli politikası ki bunun kalkış zemini bağımsızlık temelinde milli birlik olacaklarına Kürd millet düşmanı Başkentleri yol geçen hana çevirenlere bu yaptığınız Kürd milli politikası değil dediğimde bunun neresi yanlış?
Parçalanmış, bölüşülmüş, sömürgeleştirilmiş Kürd/Kürdistan’ı birleştirmek ve bağımsızlık aciliyet arzederken; otonomi, özerklik, kantonculuk, federasyonculuğu savunanlara ve Türkiye, İran, Irak ve Suriye’yi “demokratikleştireceğiz,“ ve “birlikte yaşamayı“ politika edenlere bu kurt kapanı bir politika demenin neresi yanlış?
Kürdler az bedel mi verdi? Milli bir devlet kurmak için potansiyel mi yok? Uluslararası koşullar mı eksik?
Hayır bunların hiçbirisi değil.
Eksik olan Kürd siyasal hareketin izlediği politika. Bu politika terkedilsin. Milli bir siyaset, milli birlik ve bağımsızlık hedeflensin.
Dediklerim bu.
Sahi siz ne diyorsunuz? Var mı bu konular da bir düşünceniz? Düşüncelerinizi yazabilir misiniz?
Bunu yapmıyorsunuz ama benden de yazmamamı istiyorsunuz.
Sahi trafik polisi misiniz?
Yoksa kendinizi başıma tayin edilmiş siyasi komiser mi sanıyorsunuz?
Yapmayın, etmeyin beyler.
Kürd milletin bir bireyi olarak düşüncelerimi söyleme hakkımı siz mi elimden alacaksınız?
Buysa eğer, çok kötü bir rol üslenmişsiniz.
Düşman bunu zaten yapıyor.
Her yazdığım makalem hakkında dava açıyor.
Onlar engeleyemedi.
Sömürgecilerin taşaronları tehditle engelemeye çalıştı, onlarda başaramadı.
Milletini, ülkesini seven her Kürd gibi benim de düşüncelerimi belirtme hakkım var.
Ve bunu Kürd/Kürdistan kaygısı olan herkese öneririm.
Kimseye küfür ettiğim yok.
Yaptığım hata ve suçların eleştiri ve teşhiridir.
Siyasal literatördeki sıfatlanmalardır.
Kimse bundan muaf değildir.
Kimse eleştirilmez değildir.
Mam, Kek, Amo, Xalo siyasetini bırakın.
Kim yaparsa yapsın doğruysa doğru, yanlışsa yanlış deme cesaretini gösterin.
“Onlar kadar mı bileceğiz?“ kölece tutumu terkedin.
Kimsenin yanlışlarının, suçlarının militanı olmayın.
Kendiniz olun.
Bu, yanlış değildir.
Yanlışlıklar, suçlar ancak bu yöntemle önlenir.
Eşkiyaya eşkiya demediğin müddetçe onun işlediği her suçun ortağısın demektir.
Birileri bunu sinesine çekmişse onların sorunu.
Fakat benim tarzım değildir.
17 Ekim 2016