Skip to main content
okuma zamanı
dakika
okunmuş

Kürtlerde birlik sorunu ve alternatifsizlik (1) - Çiya Artos

Tue, 07/02/2019 - 23:10
1 comment

Alternatif oluşturmak bir birlik sorunudur. Kürtlerin bu konuda başarılı oldukları söylenemez. Bu konuyu açığa çıkarmanın yolu, Kürtlerin son bin yıllık tarihinde yatıyor. Örneğin Selçuklular Anadolu’ya gelmeden ilk yerleştikleri alanlar (Van Gölü ve çevresi)  Kürdistan topraklarıydı. Kürtler bu misafirlere kapılarını açtılar. Kürtlerin misafirperverliği insani açıdan iyidir fakat misafirin ne amaçla geldiğini düşünmek açısından olumsuzdur. İnsan bir misafiri kabul ettiği zaman onun nereden geldiği, nereye gittiğini (örneğin, çapul, hırsızlık, tezavüz veya ev sahibini öldürüp evini almak gibi nedenlerle gelip gelip gelmediğini tahmin etmesi gerekiyor) öğrenip ona göre tavır alması gerekiyor. Kürtler misafirperverlik gösterdikleri toplulukların hepsi, ayakları yere bastığı an kürtlere saldırmış ve topraklarını işgal etmişlerdir. 
Selçuklular Kürdistan’a aralıksız büyük bir göç dalgası halinde geldiklerinde, Kürtler bunları durdurmak için fazla bir çaba içersine girmemişlerdir. Eger o dönemde Kürt devletleri ve beylikleri birleşebilseydiler, hem Selçuklu belasını ülkeden kovar hemde zayıfamış Bisans’lıları yenerek Mezopotamya topraklarından çıkarırlardı. Böylece Türk akınlarının Anadolu içlerine kadar gidip İstanbul’u zaptetmelerinin önüne set çekmiş olacaklardı. Bunu yapmadıkları gibi, Mervani’ler on bin askeri Selçuklulara vererek mükafatlandırdılar. Bunu yapmakla kendi sonlarını hazırladılar. Selçuklular Kürt askerlerinin yardımıyla Bisans’lıları yenmiş ve sonraki süreçte Kürt beyliklerinin ve devletlerinin varlığına son vermişlerdi. Kürtlerin sürekli olarak birbirleriyla savaşmaları onları güçten düşürdüğü gibi, sömürgeci devletlerin onlara saldırmasına da zemin hazırlamıştır. 
Feodal dönemde devletler kurulurken aşiretlerin savaşı kaçınılmaz olmuştur. Bu, her ülkede devlete egemen olmanın ilk basamağı olmuştur. Çünkü bir aşiretin öbürlerini yenerek onları buyundurluk alması gerekiyordu. Savaşı kazanan aşirete, yenilen aşiretler boyun eğerek egemenliğini kabul ederken, aynı zamanda devlet kurmanın ve ülke birliğini oluşturmanın ilk temelini atmış oluyorlardı. Fakat bu aşama Kürtlerde tersine işlemiş, aşiretler veya mirler birbirlerine karşı zor duruma düştüklerinde gidip düşmanlarından yardım talep ederek kendi kardeşlerine karşı savaşmaktan geri durmamışlardır. Bu durumu Selçuklular, daha sonra gelen Osmanlılar; İran‘i Sasaniler ve Safeviler döneminde hep tekrarlanıp günümüze kadar gelmiş örneklerle doludur. Fakat bir Osmanlı aşireti yenilirken gidip İranlılardan yardım istememiş, tersine yenildiği Türk aşirete boyun eğmiştir. Böylece kendi birliklerini kurabilmişlerdi.
1850’lerde Bedirxan’lardan 1938 Dersim isyanına kadarki sürecte, Osmanlılara ve onları devamı olan Türkiye Cumhuriyeti‘ne karşı başlayan başkadırılarda, Kürt beylikleri birlik olmadıkları gibi,  bazıları düşmanlarının safında kardeşlerine karşı savaştılar. Osmanlı Kürt beyliklerine saldırıken Bedirxan Bey seyretti. Çünkü o beylikleri kendine muhalif olarak görüyordu. Sonunda sıra kendisinede geldiğinde Osmanlı aynı taktiği kendisine karşıda uyguladı ve yegeni Yezdanşer’in Osmalı‘ya yardım etmesi sonucu yenildi. Aynı zamanda Yezdanşer isyan ettiği zaman akıbeti aynı oldu. 1850’den 1900’lere kadar Mir Bedirxan, Yezdanşer ve Şeyh Ubeytullah Nehri’nin başkaldırında birlik olsaydı Osmanlı devleti ortadan kaldırılacaktı. Balkanlarda, Afrika‘da ve Ortadoğu‘da Osmalıya başkaldılarlardan hiçbiri Kürtler kadar savaşkan değildi. Fakat Kürtler dışında hepsi Osmanlı hakimiyetinden kurtuldular. Osmanlı akıllıydı ve Kürtlere karşı yüzyıllarca aynı taktiği uygulayıp başarılı oldu. Fransa ve İngiltere’nin ihanetide oldu. Fakat Kürtlerin parçalı olmaları asıl belirleyici faktördü. Bütün Kürt isyanlarında ve ulusal kurtuluş mücadelesinde Kürtlerin birbirine ihaneti olmuştur. Kürt düşmanları Kürtleri aldatmaktan adeta bıktılar, fakat Kürtler aldatılmaktan bıkmadılar. 
Xalid Begê Cibrî tutuklanıp Erzurum’dan Bitlis’e götürüldüğü zaman, veya Bitlis’te zindandayken arkadaşlarıyla beraber kurtarılabilinirdi. Osmanlı Kürdistan’da bitme aşamasındaydı. Osmanlının ölü dönemiydi. Kazım Karabekir’in ordusu Kürtleri yenebilecek durumda değildi. Azadi hareketinin isyanı 1925 değil 1920’lerde daha TC kurulmadan önce patlak vermesi gerekiyordu. Koçgiri hareketi başarılı olsaydı, Türk ordusu Kürdistan’ı terk etmek zorundaydı. Mustafa Kemal ilk Kongrelerini Erzurum ve Sivas’ta yapmasına izin verilmeyecekti. Böylece TC’de kurulmayacaktı. Şeyh Said İsyanında Kürt aşiretleri yardım etseydi Türkiye devleti İstanbul’a kadar kovalanırdı. Bu dönemde ne yapıldı. Kürtler Mustafa Kemal’in vaatlerine kanıp Türklerin devlet olması için yardım ettiler. Kürtler olmasaydı TC kurulmayacaktı. Çünkü Mustafa Kemal ilk kongrelerini Kürdistan’da yapması ve Kürtlerin desteğini almasıyla TC’nin temeli atıldı. Kürtler, Fransız ve İngilizleri değil Türkleri Kürdistan’dan kovmaları gerekiyordu. İslam ümmeti ve din kardeşliğiyle Kürtler öyle kolay aldatıldılar ki, bir asır sonra hala sömürge olmaktan kurtulamadılar.
Hoybun hareketi çok yönlü ve geniş katmalı bir hareket olasına rağmen, savaş başka bölgelere yayılmadığından, Ağrı Dağında (İhsan Nuri Paşa önderliğinde) sıkıştı. Türk ve İran devletlerinin yaptıkları antlaşma sonucu yenilgiye uğradı. Hoybunun aldığı kararların çoğu kağıt üzerinde kaldı, çünkü kürtlerin büyük çoğunluğu harekete destek vermedi. Kürtler arasında birlik sağlansaydı, isyan hareketinin bütün Kürdistan’a yayılma şansı vardı. Savaş bir bölgede sıkıştığı zaman gelişemez ve yenilgi kaçınılmaz oluyor. Ağrı hareketinde Kürt savaşçıları kahramanca savaştılar. Ancak sadece savaş yetmiyor. Savaşın başka bölgelere yayılması ve diplomasi yapılması gerekiyordu. Bu dönemde Kürtlerin yaptıkları diplomasi çok zayıf kalmıştı. Ancak buradaki en büyük eksiklik Kürtlerin birlik olmaması ve destek sunmamasıydı. Olumsuz yönlere değinirken, diğer yandan Kürt savaşçılarının yaratıkları destansı kahramanlıklarıda anmak ve saygı duymak her Kürdün görevi olmalıdır. 
Kürdistan bağımsızlık mücadelesinde irdelenmesi gereken en önemli zaman süreçlerinden biriside, 1975’lerden günümüze kadar geçen 44 yıllık süreçte Kürt örgüt ve partilerin tutumu ve Kürt halkının desteği nasıl olmuştur sorusuna verilecek cevaptır. 1970’lerden önce kurulan DDKO ve 1971 Türkiye’de olan askeri darbeden sonra Kürtler Kuzey Kürdistan’da ayrı örgütlenme anlayışıyla yeni arayışlara girdiler.  Bunun sonucu Kürdistan’ın bağımsızlığını kendine ilke edinen onlarca Kürt örgüt ve derneği kuruldu. Bu dönemde Dr. Şıvan (özellile Sait Elçi ve Sait Kırmızıtoprak’ın TC’nin komplusu sonucu katledilmeleri Kuzey Kürdistan’da Ulusal Kurtuluş mücadelsinde geçicide olsa bir dağınıklığa yol açtı) katledilmeseydi Kuzey Kürdistan’da başarı şansı vardı ve böylece onlarca Kürt örgütün kurulmasına gerek kalmayacaktı. O dönemde dünyada verilen ulusal kurtuluş mücadeleleri ve uluslararası sosyalist hareketin içinde bulunduğu durum, tüm dünyayı etkilediği gibi Kürdistan’ın dört parçasınıda etkiliyordu. Bu tarihi aşama yaşanacaktı ve bazı örgütlerin kurulması kaçınılmazdı. Fakat bu kadar dağınık olması Kürtlerin birliğine zarar verdi. Bu örgütler belli başlıcaları: DDKD, Özgürlük Yolu, Kawa, Rızgari, TKDP, KUK, Tekoşin, Beş Parçacılar ve PKK. Daha sonra buların çoğu ikiye ve üçe bölündüler. 20’ye yakın örgüt kuruldu. Bu örgütlerin ana kaynağı: DDKO, TKDP ve türk sol hareteki içinde bulunan Kürt devrimcileriydi. Bu dönemde bunların ana tartışması “Dünya Sosyalist Hareketinin içinde bulunduğu durum” oldu. Sovyetler Birliği, Çin ve Arnavutluk üçgeninde başgösteren tartışmalar bazen kavgaya ve öldürmeye kadar gitti. Bu örgütlerin bazıları “Sovyetler Birliği sosyalistir”, buna karşı olanlar “Sovyetler Birliği Sosyal Emperyalistir” derken, ortayı bulanlarda, “Sovyetler Birliği’nin üst yapısı revizyonist, alt yapısı sosyalistir” diyorlardı. Sonra Çin kömünist partisi, (Mao Zedong); Arnavutluk Emek Partisi, (Enver Hoca); Filistin Kurtuluş Örgütü ve liderleri ezbere biliniyordu. Kürtler, Afrika’dan, Latin Amerika’ya, Küba’dan Endonezya’ya kadar tüm Dünya emekçilerinin mücadelesini ve tarihlerini öğrendiler. Türkiye’nin tarihi, TKP’nin geçmişi, Türk emekçilerinin mücadelesi v.b. Bunları öğrenmek kötü şeyler değil, Kürtlerin dünya tarihini öğrenmeleri kendi mücadelelerine katkı sunduğu bir gerçek. Kürtler Marksizm’den çok şey öğrendiler. Sömürüye, ezilmişliğe, sömürgeciliği karşı çıkmayı Marsizm’den öğrenen Kürt geçleri, bunun klavuzluğunda ulusal kurtuluş savaşını başlattılar. 1975’lerden sonra Kuzey Kürdistan’da başlayan anti sömürgeci mücadeleyi destekleyen örgütlerin hemen hemen hepsi Marsizm’den etkilenmişlerdi.  Kürtlerin hala bağımsızlığa erişmemelerinde suçu Marsizme’e yüklemek haksızlıktır. 1990 öncesi sosyalist olarak görülen ülkeler, Marsizm’i kendi ulusal çıkarları için kullandılar ve bunu dünya emekçilerine ve sömürgelere kabul ettirmeye çalıştılar. 1990’lardan sonra marsistler dışında ortaya çıkan tek oluşum Hizbullah oldu. Oda TC devleti tarafından Kürt yurtsever ve devrimcilerini katletmek için kuruldu. 
Kürtlerin başarısızlığını Kürtlerin içinde aramak gerekiyor. 1975’lerden sonra kurulan Kürt örgüt ve partilerininin hepsi kendi alanlarından düşmana karşı büyük mücadeleler verdiler, işkence gördüler, yıllarca cezaevinde kaldılar ve birçok üyeleri şehit düştü. Hataları, kendi aralarında asgari düzeyde bile bir birlik oluşturamamalarıydı. Parçalı oluşumlar düşmana kolay yem oluyorlar. Başka bir hatamız, ülkemiz Kürdistan sömürge olduğu halde, elternasyonalist geçinerek kürt milliyetçiliğini öcü gibi gördük. Halbuki bağımsızlık milliyetçilikten geçiyordu. Kürtler kürt milliyetçisi olmadan enternasyonalist olamazlar. Sömürge bir ülkenin insanını enternasyonalistlerde adam yerine koymazlar.

Yeni Yorum yaz

The comment language code.

Restricted HTML

  • Allowed HTML tags: <a href hreflang> <em> <strong> <cite> <blockquote cite> <code> <ul type> <ol start type> <li> <dl> <dt> <dd> <h2 id> <h3 id> <h4 id> <h5 id> <h6 id>
  • Lines and paragraphs break automatically.
  • Web page addresses and email addresses turn into links automatically.
CAPTCHA
This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.

Category