Tampon Bölge ve İdlib sorunu

Çiya Artos - ABD ve Koalisyon güçleri Suriye’de Esad rejimine son verebilselerdi, Irak’ta olduğu gibi Kürtlerle Araplar arasından federal bir sistem kurmaları mümkündü. Suriye’nin Ruslarca desteklenmesi ve Esadın ayakta kalması bunu engeledi. Şimdi ABD ve Batılılar Suriye konusunda bir çıkmazdadırlar. Ne ÖSO ABD ve Batılıların istediği biçimde bir muhalif güç olabildi nede Esad rejimi düştü. Rusya’nın yardımıyla Esad rejimi, ÖSO - ve islamcı güçlere karşı avantajlı durumua geçti. ÖSO ve islamcı güçler kaybettikleri yerlerden İdlib’e, Efrin’e ve Türkiye tarafından kontrol edilen Kürdistan topraklarına taşındılar. 
Şimdi İdlib operasyonu gündemde. Geçenlerde Rus basınında: „Türkiye 'İdlib hesabını' vermek zorunda“ diye bir yazı yazıldı. Çünkü Türkiye yanlısı islamcı terörist grupların İdlib‘teki iktidar kavgasında kendi aralarıda savaş var. Türkiye yanlısı terörist El Kaide üstünlük sağladı. İdlib’in hemen hemen tümünü kontrol altına aldı. Bu arada bu bölgedeki sorumluluğu geçici olarak Ankara’ya veren Rusya, daha önce Türkiye ile yaptığı anlaşma uyarınca, İdlib’te El Kaidayı temizlemesi gerekiyordu. Bunu yapmadığından, Rusya‘nın bu görevi Suriye ordusu vereceği kesindir. El Kaidanın İdlib’i ele geçirmesi konusunda Türkiye’nin herhangi bir tepki göstermemesi, Rusya ile aralarında gizli bir anlaşmanın olduğu gerçeğini ortaya çıkarıyor. Burada iki ihtimal var: 
1. Türkiye ABD’nin askerlerini Rojava’dan çekeceğini açiklaması heyecanıyla acele eden Türkiye, ÖSO’yu Rojava sınırına biriktirmesi El Kaidaya saldırı için fırsat yarattı. 
2. Rusya’nın, ABD’ye karşı bir piyon olarak kullanadığı Türkiye ile yaptığı bir gizli anlaşma gereği, İdlib‘in El Kaida‘nın eline geçmesininde Türkiye kolaylık sağladı. Çünkü Suriye ordusuna saldırı mazereti olması için böyle gerekiyordu.. 
Burada ikinci ihtimal daha gerçekçidir. Çünkü Türkiye daha öncede ÖSO grublarına Halep ve  Suriye’nin başka alanlardada onlara ihanet edip Suriye rejimine sattı. Türkiye ÖSO’yu istediği gibi yönlendirebiliyor. Ancak El Kaida‘yı hala tam olarak kontrol altına alamadı. Belkide Suriye ordusunun saldırmasıyla İdlibi alacak. Böyle bir durumda Türkiye, yenilen El Kaida’yıda ÖSO şemsiyesi altında kontrol etme imkanını elde edecektir. Nasıl ki El Bab’ta bir gecede binlerce İŞİD’li elbise değiştirip ÖSO’ya katıldıysa, İdlip’te de El Kaida için bu mümkündür. Türkiye’nin amacı, bütün hırsız, katil, talancı ve tecavüzcü grupları Kürtlere karşı birleştirmektir. Türkiye’nin Suriye ve Ortadoğu’daki bütün denklemi, Kürt karşıtlığı üzerinde kuruludur. Şimdilik Kürt kazanımlarını yok etmek amacını, Rusya ve İran ittifakında görüyor. Ancak Türkiye’nin Rusya ve İran ile olan ittifakı stratejik değil, geçici ve çok kaygan bir zemin üzerindedir. Tek amaçları Kürt kazanımlarını yoketmektir. Fakat ilginç olan birbirleyle savaş halideyken bile Kürtlere karşı ittifak halinde olmalarıdır. Rusya, Çarlık Rusyası, Sovyetler Birliği ve günümüzde Rusya Federayonu dönemindede Kürdistan’ı sömürgeleştiren devletlerle bebaber Kürtlere ihanet etmiştir. Türkiye İdlib’e karşılık Rusya’dan Menbiç ve Fırat’ın doğusuna operasyon için Rusya‘dan izin isteyecektir. Rusya’nın Türkiye’ye izin vermesi, ABD ve Batılı koalisyon güçlerinin tavırlarına ve Rojava’dan çekilip çekilmemesine bağlıdır. Koalisyon güçleri Rojava’dan çekilmese, Rusya Türkiye’yi Kürtlere karşı yine kışkırtacaktır. Eğer çekilirlerse Rusya Türkiye’ye operasyon için izin vermez. Eger Türkiye Rojava konusunda başarılı olamasa, o zaman Adana Anlaşması gibi vakti geçmiş anlaşmalarla, Suriye rejimizle uzlaşmak zorunda kalacaktır. Adana anlaşmasını gündeme getirdiği zaman Suriye ve Rojava topraklarını Esad rejimine teslim ederek işgalden vazgeçecektir. Türkiye’nin esas sloganı:“Kürtler hiçbirşey kazanmasın, işgal ettiğim bütün yerleri vermeye  hazırım!“ 
Tampon bölgenin oluşturmasıda bunlara bağlı olarak gelişecektir. Türkiye Tampon bölgenin kendi himayesinde olmasını istiyor. Böyle bir bölge Kürtler için felakettir. Katlimacı Türkiye devletinin Kürtlerin hamisiymiş gibi davranması politik bir yalandır. Türkiye devletinin tek ilgisi Kürtleri öldürmek ve Kürdistan’ı demografik yapısını bozmaktır. ABD, Batılı devletler ve Rusya ile aynı anda dans etmesinin tek nedeni Kürdistan davasını bastırmaktır. Son dönemde ABD yetkililerin sık sık Türkiye‘ye gelmelerinin nedeni „Tampon Bölge“ için Türkiye’yi ikna etmektir. Fakat „Tampon Bölge“ için nasıl bir anlaşma yapacakları, önümüzdeki sürecte ortaya çıkacaktır.
Bu arada PYD’nin Esad rejimine verdiği 11 maddelik anlaşmanın içeriğine baktığımızda, fazla tavizkar bir niteliği var. Bu maddelerle Kürtler özerklik bile almazlar. Federasyonda direnselerdi, özerklik alabilirlerdi. Rojava Kürtlerinin kendi aralarında hala birlik sağlamamaları, Esad rejimiyle pazarlıkta kürtlerin alehine işleyacektir.
27. Çilê 2019