Macron‘un Avrupa Ordusu ve Kürtler

Çiya Artos - Bu yıl yapılan NATO toplantısında Fransa Cumhurbaşkanı Macron, „Avrupa Ordusunun kurulması“ fikrini ortaya attı. Trump buna sert tepki gösterdi. Trump’un Fransa’daki sarı yeleklilerin eylemini destekleyen açıklamasına Fransız yetkileri „Çenesini kaparsın, burnunu öyle şeylere sokmasın“ açıklamasından sonra, Trump, „Fransa yanıyor biz kazanacagız“ açıklaması geldi. Bundan dolayı Fransızlarla Amerikalıların bir süreydir araları pek iyi olduğu söylenemez. Trump’un seçilmesinden sonra „NATO harcamalarına üye ülkelerin daha fazla katkı sağlaması gerekiyor“ söylemesi, NATO‘nun Avrupa’lı üyleri tepki gösterdiler. 
Macron’un „Avrupa Ordusu“ fikrine iten nedenler sadece bundan iberet değil. ABD’nin askerlerini Rojava Kürdistan‘ından aniden çekmesi, Koalisyon ülkelerinide şaşırttı. ABD büyük bir prestij kaybına uğradı. Çünkü müteffiklerini savaş alanıda bırakıp giden ABD, yarın Rusya veya başka bir güç ile savaşta NATO müteffiklerini savaş alanında bırakıp gidebilir. Bu düşünce Avrupalıları yeni bir savunma güçü oluşturmaları gerektiği tartışmasına götürecektir.Macron ABD’nin çekilmesi konusunda, „Bir müteffik güvenilir olmalıdır. Müteffik olmak omuz omuza savaşmak demektir“ dedi. Bu nedenle Fransa, „Avrupa ülkelerine, Suriye‘de NATO!dan ayrı bir askeri güç kurulması“ çağrısı yapıyordu. Fransa’nın savunduğu „Suriye’de NATO’dan ayrı bir güç“ projesine, ABD hiçbir zaman katılmayacağı gibi bozar.  Avrupalılar artık Amerikalılara eskisi gibi güvenmiyorlar ve kendi başlarının çaresine bakacaklar. Suriye’de bir Avrupa ordusu kurulsaydı, Kürtler için iyi bir şemsiye olacaktı. Kürtler bugün Türkiye’nin işgali korkusu ile karşılaşmazlardı. Bugün artık geç. Türkiye işgal için kapıda durmuşken, bunu gerçekleşmesi zor. Fransa tek başına böyle bir güç kurma ve Kürtleri kuruma hamlesini gerçekleştiremez. Fransa’nın yapacağı tek şey Kürtlerin bir çözüm bulmaları için zaman kazanmalarına yardım etmektir. Buda, Kürtleri Barbar Türk devletinin katliamından kuruyacaktır.  
ABD Rojava Kürdistan’ında Kürtlere yardım ve danışmanlık yaparken bile Türklerle temasını hiçbir zaman kesmedi. Çünkü iki ülkede NATO üyesidirler ve ciddi ekonomik ilişkileri mevcuttur. ABD, El Bab, Celablus ve Efrin işgalinde Türklere yol verdi. Menbiç konusundada ortak devriye adı altında zamanla Türkiye’nin işgaline bırakacaktı. Buda gösteriyor ki, ABD İŞİD savaşından sonra Rojava Kürdistan’ın tümünü Türkiye’ye bırakıp çekilecekti. Çünkü sürekli Türkiye’ye verilen tavizler bunu kanıtıdır. Trump’un ani Irak ziyareti nin iki amacı vardı. 1. Rojawa’dan çekilmesi ABD güçlerinde moral bozukluğu yaratmıştı. Bu havayı dagıtma ve onlara moral için ziyarete bulundu. 2. Bölge devletlerine (İran Rusya v.s) „biz hala buradayız“ demek istedi. 
Türkiye, ABD ile koordinasyon halinde olduklarını ve çekilen yerlere gireceklerini belirtmişti. Fakat Suriye ordusunun Menbiç‘e girmesiyle aralarındaki koordinasyonun tam işlemediği ortaya çıktı. Demek ki ABD ve Koalisyon askerleri Türkiye’den habersiz Menbiç’i terketiller. Belkide ABD Rojava’yı Türkiye’ye teslim etmekten vazgeçti. Nedeni, Trump, Suriye‘den askerlerini çekmesiyle, Fransa’nın ve Koalisyonun, Türkiye ile bir savaştan korkup çıkacağını zannetti. Fakat bunda yanıldı. ABD, Koalisyon ile Türkiye’nin savaşını kaldıramazdı. Kürtlerde, „Kötünün iyisi“ mantığıyla Menbiç’i Suriye ordusuna bıraktılar.  
Rojava’da iyi bir direniş sergilenmesi, Türkiye’yi girdiği çukurda boğabilirdi. Fakat Kürtler arasında birliğin sağlanmadığı ve düşman uçakların bombalayacağı Kürdistan’ın (dağların olmadığı) en düzlük yerinde, direnişin ne kadar süreceği belli degil. Milyonlarca Kürt insanı Rojaway‘ı terkedecek ve vatan toprakları boşaltılacaktır. En iyi yol bazı tavizler vererek  az zarar ile bir çözüm yolu bulmaktır. 
28. Kanûn’e 2018