Skip to main content
okuma zamanı
dakika
okunmuş

Cemal Kaçıkçı cinayeti ve Türkiye’nin timsah gözyaşları

Sun, 12/09/2018 - 20:34
1 comment

Çiya Artos - Suudi Arabistan vatandaşı gazeteci Cemal Kaşıkçı 2 Ekim’de İstanbul’daki Suudi Arabistan Başkonsulosluğunda vahşice öldürüldü. Riyad yönetimi önce inkar etti. Türkiye’nin ‘öldürülme anına ait ses kayıtları var’ demesi ve tüm dünyadan gelen tepkiler üzerine, Suudi Arabistan yönetimi Kaşıkçı’nın ”korsan bir operasyon” sonucu öldürüldüğünü açıkladı. Ardından 18 kişi idam ile yargılanmak üzere tutuklandı. Kaşıkçı’nın öldürülmesi emrini veren Suudi yönetimidir. Fakat Suudi yönetiminin zarar görmemesi için emri uygulayanlar, kurban olarak çeşitli cezalara çarptırılacaklar. 
Türkiye yönetimi, Kaşıkçı’nın vahşice öldürüldüğünü söyleyip, “olay aydınlatılana kadar peşini bırakmayacaklarını” söyledi. Hergün onlarca Kürdü katleden, yüzlerce gazeteciyi cezaevine atan, geçmişte birçok Kürt gazeteci sokak ortasında katleden bir devletin, Kaşıkçı’nın arkasında timsah gözyaşlarını dökmelerine kimse inanmaz. Çünkü Türkiye’nin, Suudi arabistan ile çıkar çelişkileri olmasaydı bu olayın üstünü hemen örtecekti. Fakat Suudi yönetimine karşı elini güçlendirme için bu olayı sürekli gündemde tutuyor. 
Kaşıkçı öldürüleceğinden hem Türkiye’nin hemde ABD’nin  haberleri vardı. Çünkü Kaşıkçı öldürüldüğü ve parçalara ayrıldığı zaman, Türkiye’nin gizli istikbaratı olay anını dinliyordu. 15 kişilik timin özel uçaklan İstanbul’a gelmelerinden, Kaşıkçı’nın konsulusluğa girişine kadar haberdardılar. CIA’nın son raporunda, öldürülme emrini Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin selman’ın verdiğini, telefon dinlenmelerinden ortaya çıkardıklarını açıkladı. Neden Kaşıkçı’nın öldürülmesine göz yumdular? Çünkü Türkiye’nin ve ABD’nin Kaşıkçı’nın öldürülmesinde, Suudi yönetiminden ayrı ayrı beklentiler vardı. 
Türkiye’nin Suudi yönetimiyle olan sorunları: 
1.    İran ile Türkiyenin ilişkilerinin iyi olmasında Riyad yönetimi hoşnut değil
2.    Mısır’da Sisi liderliğindeki Cunta’nın yaptığı darbeyi Suudi yönetimi ve Körfez ülkeleri destekledi. Türkiye buna karşı çıktı ve Müslüman Kardeşler örgütünü destekledi.
3.    İsrail ve Filistinliler arasındaki savaşta Türkiye sürekli Filistinlileri (kendi çıkarına islam aleminin sempatisini kazanmak için) desteklerken, Suudi yönetimi bu konuda çoğu zaman tepki vermeyip sessiz kalmasına Türkiye tepki gösteriyor.
4.    Türkiye’nin Azerbaycan ve Güney Kürdistan’la enerji ve Petrol anlaşmaları, başta Suudi yönetimini ve Körfez ülkelerini rahatsiz ediyor. 
5.    Türkiye Suudi Arabistan ve Katar, Suriye iç savaşında cihatçı güçlere destek verdiler. Fakat Türkiye’nin daha sonra Esad ve Rusya ile Kürt güçlerine karşı işbirliği yapması, aralarındaki işbirliğini bozdu.
6.    Suudi Arabistan ve Körfez ülkelerinin Katar’a karşı uyguladıkları ambargoya karşı Türkiye’nin Katar’da üs kurarak askeri güç göndermesi, Suudi ve Körfez ülkelerinin sert tepkisiyle karşılaştı.
7.    En önemlisi Suudi Arabistan’ın Rojava’da ABD ile birlikte hareket edip, savaşan güçlere finans destek sağlamasında Türkiye hoşnut değildir.
Bunlardan dolayı Türkiye Cemal Kaşıkçı olayını sürekli gündemde tutarak Suudi yönetimini anlaşmaya zorlamaktadır. Yapmak istediği en önemli anlaşma ise, Suudi’lerin Kürt güçlerine yaptıkları yardımı kesmesi ve İdlib’deki cihatçıların Suudi Arabistan’a gönderilmelerinı sağlamaktır. Erdoğan’ın sözcüsü İbrahim Kalın yaptığı açıklamada, “Arjantin’deki G-20 zivresinde Suudi Prensi Muhammed bin Salman ile Erdoğan’ın biraraya gelebileceğini” söyledi. Buradanda anlaşılıyor ki, Türkiye yönetimi Kaşıkçı cinayetini kendi politik çıkarları için kullanıyor. Erdoğan kendisini İslam aleminin lideri ve halifesi gördüğü için, Suudi Arabistan’ı aynı zamanda itibardan düşürmek ve hatta saf dışı bırakmak istemektedir. 
ABD’nin Kaçıkçı cinayetine göz yumması, Suudi’lerle olan anlaşmalarını hayata geçirmesinden dolayıdır. Türkiye Kaşıkçı olayında birçok bilgi sızdırmasına rağmen, ABD başkanı Donald Trump: “Veliaht Prens Kaşıkçı cinayetinde talimat verip vermediğini bilmediğini” yönünde açıklama yaptı. Bu açıklama ile Amerika’nın Suudi müttefiklerini gözden çıkarmak istemediğini açıkça ilan etti. ABD, önemli mittefiki olan Suudi Arabistan ile yaptığı 110 milyar dolarlık silah anlaşmasını tehlikeye atacak kadar aptal değil. ABD’nin kurmak istediği Ortadoğu ‘NATO’su için Suudi’lere ihtiyacı var. ABD’nin Rojava’daki savaş ve imar planı için Suudi ve Körfez ülkelerinden gelecek sıcak paraya büyük ihtiyaç duymaktadır. Suudi yönetiminin Kaşıkçı cinayetinden sonra, Rojava ve Kuzey Suriye’deki Arap bölgelerine restorasyon ve istikrarın sağlanması amacıyla 100 milyon dolar taahhüte bulundu. Türkiye bunları engelemek için birçok girişimde bulunacaktır. Suudi Arabistan ve Türkiye arasındaki anlaşmazlıklarda, Kürtler için önemli olan, Kürdistan’ın çıkarları için yararlamaktır. 
25 Teşrîn 2018

Yeni Yorum yaz

The comment language code.

Restricted HTML

  • Allowed HTML tags: <a href hreflang> <em> <strong> <cite> <blockquote cite> <code> <ul type> <ol start type> <li> <dl> <dt> <dd> <h2 id> <h3 id> <h4 id> <h5 id> <h6 id>
  • Lines and paragraphs break automatically.
  • Web page addresses and email addresses turn into links automatically.
CAPTCHA
This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.

Category