Yeni dönemde Kürtlerin gündemi ne olmalıdır? | Çiya Artos
Türkiye’nin siyasi ahırı olan parlamento seçimleri yapıldı. Kürt halkı için fazla bir değeri olmayan bu seçimlerde, HDP’nin başarısı Kürt halkına reform alanında başarılı bir kazanım getirecekmi?
Bunu ilerdeki gelişmelerde göreceğiz. Şimdiye kadar küçük bazı kazanımlar dışında fazla bir değişiklik getirmedi. Gündemlerine Erdoğan’ın gidişini koydular. Halbuki Erdoğan’ın gitmesi veya girmemesi, Kürtler açısında bir değişiklik yaratmayacaktır. Seçimlerde Kürtlerin önüne konulan politik gündemlerin Kürdistan sorunuyla bir ilişkisi olmadığı gibi, Kürtlerin enerjiside böyle boş gündemlerle harcanmaktadır. Devletin yerine Kürtlerin bunu yapması, Kürtlerin gücten düşürmekte ve politik bir yetmezlik içine sokmaktadır. Erdoğan’ın gitmesi Kürtler için bir çözüm getirme umudu degildir. CHP’nin veya başka bir sömürgeci partinin gelmesiyle Kürdistan sorunu yine çözülmeyecektir.
Yani Türkiye rejimindeki değişiklikleri Kürt halkına umut olarak sunmak, gerçek Kürdistan politikası ile hiçbir ilgisi yoktur. Kemalist veya islamcı Osmanlı rejimi Kürtlere bir yarar sağlamaz. Sözkonusu Kürtler olunca hepsinin görüşü çakışıyor. Türkiye her zaman bir mafya devletiydi. Bugün olan değişiklik, Erdoğan bunu kendi özel örgütüne gönüştürmesidir.
Türkiye’de şövenist Kürt düşmanlığı yeni değil, asırların bu durum sürüyor. Kim en çok Kürt öldürürse seçimde oylar ona akıyor. Sömürgeci partilerin bütün politikaları Kürtlerin düşmanlığı üzerinedir. Efrin işgali, AKP ve MHP’ye bombalı oylar olarak aktı.
Kürdistan toprakları 1550’lerden sonra Osmanlı’lar ve Pers’ler tarafınadan bir savaş alanı olarak kulanılıyordu. İki devletin bütün savaşları Kürdistan’da olmuştur. Bunlar bu savaşlarda Kürtleri bölerek birbirlerine karşı kullanıyorlardı. Bu sömürgeci güçler Kürdistan topraklarını çöle çevirdiler. Aynı sömürgeci güçler, ABD ve Rusya bugün Güney-Batı (Rojava) Kürdistan’da ve Güney Kürdistan’da aynı metodu uygulayarak Kürdistan’ı savaş alanına çevirmişler.
Efrin işgalinde Rusya Türkiye’ye yol verdi; ABD Türkiye’nin saldırısına sessiz kaldığı gibi Kürt halkına karşı kendi silahlarının kullanılmasınada ses çıkarmadı. Almanya Leopar tanklarını modernleştirdi. Hollanda Türkiye ile kanlı biçaklı olduğu halde silah sattı. Bunlar birbirlerine karşılıklı taviz vererek Kürtlerin katledilmesini onaylamaktadırlar. Yine ABD seçim arifesinde AK Partini kazanması için Minbiç’te taviz verdi ve Ankaraya büyükelçi atadı. ABD’nin Güney-Batı Kürdistan için hiçbir plan ve programı yoktur. Eger planları yalnızca İŞİD’e karşı savaş ise, Kürtlerin buradaki konumu sadece kullanılmadır.Buda gösteriyor ki, burada Kürtlerin kaderi yine sömürgecilere terkedilecektir.
Türkiye’nin savaşa endeksli ekonomisi yavaş yavaş çöküyor. Durmadan borçlanmanın bir sınırı vardır. Dolar ve Euro’nun sürekli yükselmesi, Türkiye politikasına bir ayar vermek amaçlı olsa bile, halkın giderek yoksullaşması, sosyal patlamaları beraberinde getirecektir. Şimdiye kadar göçmen silahını kullanarak ve Avrupa’dan para alarak ekonomik durumunu idare etmesi, Avrupa’nın göçmen sorununu çözmesiyle son bulacaktır. Bu durumdan Kürtlerin ne kadar yararlanacağı şüphelidir, çünkü Kürtlerin kendi aralarındaki çatışma ve çelişkileri bir araya gelmelerini engelemektedir. Yine ABD’nın İran’a karşı ekonomik ve politik yaptırımları, sosyal patlamaları başlattı bile. İran ekonomisinin çökmesi, Türkiye’yede büyük zarar verecektir. Türkiye ve İran çökmeden Kürtlere rahatlık yok.
Kürtlerin seçimde tepkilerini göstererek HDP’’ye şans tanımaları legal siyasal alanda başarı olarak görmek gerek, fakat Türkiye parlamentosunda Kürtlerin yararına ne yapacakları veya ne koparacakları sınırlı. Daha önce elde edilen küçük bazı kültürel haklar, ‘Hendek Savaşından’ sonra hepsi geri alındı. Sömürgeciler zor duruma düştüklerinde verdikleri bazı küçük hakları güçlendikleri zaman tekrar alabiliyorlar. Bunları garanti altına almanın tek yolu her zaman güçlü kalmaktır.
Kürt halkının yeni dönemde şartlara göre nasıl bir politik gündem belirleyecekleri çok tartışmalı geçecektir. Kürtler uzun vadeli bir mücadeleyi önlerine koymaları, kendilerini büyük katliamlardan koruyacaktır. Kürtler iyi örgütlenmeli ve bölgedeki büyük değişikler için fırsat kullanmalıdırlar. Kısa vadeli planlar ve uzun vadeli stratejik hedefler başarının anahtarı olacaktır.
Türk sömürgecilerinin yeni stratejileri bütün Kürdistan topraklarını işgal etmektir. Ne kadar başarılı olunur veya olunmaz onu bilmiyoruz. Eger ABD ile anlaşarak böyle bir planı uygulamak istiyorlarsa, başarı şansları vardır. Rusya bile Rojava sorununu artık Ankara ile konuşarak karar alıyor. Kürtler yeni politikalarını buna göre ayarlamaları gerekiyor.
05.07 2018