Dogu Perinçek vakasi
Çiyay Artos
Belki birçok insan, muhatap alinmamasi gereken bir psikopat oldugunu düsünebilirler. Ama ben öyle düsünmüyorum. Kürtler en önemsiz düsmanlarini bile cidiye almalidirlar. Çinlilerin bir atasözü vardir: „Düsmanini küçük görmek, savasi pesinen kaybetmek demektir.“ Dogu Perinçek 1950`de Demokrat Parti milletvekili Sadik Perinçekin ogludur. Hayatindan çok Devrimci Mücadeleye ve Kürdistan Ulusal Kurtulus mücadelesine verdigi zararlari ele almak gerekiyor. Dogu Perinçek 68 hareketinde Fikir Kulüpleri Federasyonu içinde sekter, bozguncu tutum ve tavirlarindan dolayi türk solculari tarafindan dövülmüstü. Ibrahim Kaypakaya ve arkadaslarinin olusturduklari TIKKO içinde yer aldi. 12 Mart darbesinde (1971) yakalandigi zaman Ibarahim Kaypakaya ve arkadaslari üzerinde büyük itiraflarda bulundu. Onun bu itiraf belgeleri 1976-77`de partizan dergisinde (‘’ teyzesinin evinin dış kapısının mandalından, eniştesinin mesleğinin teferruatlarına kadar’’ detaylı itirafları;) yayinlandi. Ibarim Kaypakaya iskencede ser verip sir vermedi, Prinçek bugün TC devletinin bir temsilcisi olarak Uluslararasi alanda diplomasi yapiyor.
1974 yilinda Denizli Ziraat Bankasi soygunundan(4 Milyonluk soygun) sonra yakalanan Perinçek, çikarildigi ilk durusmada tahliye edildi. 1977`de Perinçek ve çevresinin yayinladiklari Aydinlik dergiside, Türk sol hareketlerinini ve Kürdistan`da korulan Kürdistan`i örgüt, parti krokilerini ve üyelerinin resimlerini yayinlayarak ajani oldugu devlete ihbar ediyorlardi. Kürdistan`da taban tutmak için bazi Kürt söylemlerini dile getiriyorlardi. 1977`de 15 günlük olan Aydinlik dergisini, günlük „Aydinlik gazetesine çevirdiler. Hiçbir örgüt ve partinin böyle bir mali gücü yoktu, ancak Perinçek ve grubu bunu devletin destegiyle yapabiliyordu. Aydinlikçilar olarak Kuzey Kürdistan`da örgütlenen Perinçekçiler, 1977 yilinda çkp lideri Mao`nun „Üç Dünya teorisini“ savunuyorlardi. Bunun için Kürdistan`in her tarafinda seminer ve toplantilarla kitleleri ( özellikle Kütdistan`da Kawa kitlesini) ikna etmeye çalisiyorlardi. 1977`de Kawa hareketi, Sovyetler birligini „Sosyal Emperyalist“ olarak görüyordu. Mao Zedung`un „Üç Dünya teorisini“ kendi içlerinde yogun olarak tartisiyorlardi. Üç Dünya teorisinie göre (çkp Lideri Mao tarafinda tahlil edilen) Dünya üç grupta ele aliniyordu;
1. Dünya, Amerikan Emperyalizmi ve Sovyet Sosysal Emperyalizminin temsil ettikleri Dünya. Bu iki süper güç Dünya halklarinin bas düsmanlariydi.
2. Dünya, Bati - Avrupa, Kanada ve Japonya`dan olusuyordu. Bunlar tarafsizlastirilmasi gereken ara güçtüler.
3. Dünya, Geri kalan diger ülkeler ve ezilen halklardi. (Türkiye, Iran, Irak, Suriye, Israil, Misir v.s) Bu teoriye göre Kürdistan`i sömürgelestiren ülkeler (Türkiye, Iran, Irak ve Suriye), ABD ve Sovyetlere karsi Kürtlerin müteffikleriydiler. O dönemde bu teori halk arasindada merak ediliyordu. Halk bize sunu soruyordu: „bizim bildigimiz iki Dünya var. 1. Simdi yasadigimiz Dünya. 2. Ölümden sonraki Dünyadir. Bu üçüncü Dünya nerden çikti“. Bu konuda halkida aydinlatmak zorundaydik. Kawa`cilar kendi içlerindeki yogun tartismalardan sonra iki örgüt olarak bölündüler. Üç Dünya teorisini savunanlar kendilerini Denge Kawa, Karsi olanlar Red Kawa dediler. Bu girisim TC güdümlü Perinçekçilerin Kürdistan Ulusal Kurtulus mücadelesine karsi bir operasyonuydu. Buradan »Denge Kawa`cilarin » Perinçekçi olduklari anlami çikarilmasin. Ancak Perinçegin birçok arkadasi etkiledigi bir gerçek. Bu dönemde Aydinlikçilar denilen Perinçek yanlilari tarafindan Kuzey Kürdistan`da onlarca Kürt devrimci ve Yurtseveri katledildi. Perinçek 1989 ve 1991`de Beka`ya gidip Öcalan ile iki defa görüstü. O dönem ayni zamanda 2000`e dogru dergisinin Genel Yayin Yönetmeniydi. Ayni yillarda Türkiye`nin önde gelen gazetecileri, Fatih Altayli, Güneri Civaoglu, Hasan Cemal, M. Ali Birand, Cengiz çavdar, Yalçin Küçük, Mit Müstesare Emre Taner, Albay Atilla Ugur ve baskalari Öcalan ile görüsmeler yaptilar. Bunlarin bazilari dogrudan devlet görevlileriydi, bazilarida devlet ile Öcalan arasinda arabulucuydu. Bunlarin hiçbiri Yalçin Küçük ve Perinçek gibi Öcalan`i etkilemediler.
Perinçek Haftalarca kaldi, Yalçin Küçük aylarca kalip Öcalan`a ve Gerilaya teorik dersler verdiler. Öcalan ile yapilan görüsmelerden sonra „Apo Perinçekçi olmus“ yönünde çesitli yorumlar bile yapildi. Görüsmelerden sonra Öcalan`in ve Perinçek`in görüsleri aynilasti: „Bende Kürtlük aski yok, Baslangiçta TC düsmanligi yok, Türkiye`nin aydinlanma hareketinin bir parçasiyiz, Bulgaristan Türklere baski yapiyor, Mustafa Kemal`in Kürtlere müracati, Amerika gitsin Okyanus ötesine, Tipis tipis Serv`e yürüyorlar, Serv`in hortlanmasinda Özal ve digerleri var, Özgürlüge sarilan Türkiye özlemi vb. Öcalan yakalandiktan sonra söylediklerini Perinçek görüsmelerinden sonra zaten dile getirmisti. Öcalan, bu politikasini PKK içinde güçlü kilmak için iç infazlara hiz verdi. Bu yeni politikaya karsi çikanlari infaz ettirdi. Öcalan`in dile getirdigi; Seyh Sait isyaninin Ingiliz emperyalistlerinin tesvikiyle yapildigini, Mustafa Kemal`in doguya demokrasi götürmek istedigini, Güney Kürdistan`daki partileri ilkel milliyetçi ve Emperyalizmin isbirlikçileri, Güney Kürdistan`in devletlesmesini 2. Israil olarak degerlendirilmesi yine Perinçek`in düsünceleriydi. Perinçek Sputnik`e verdigi demeçte; „Irak Kürt Bölgesel Yönetimi`nin aldigi bagimsizlik referandumu kararinin ABD ve Israil`in içinde oldugu cephenin desteginin bir sonucudur. ABD Kürdistan planiyla ikinci bir Israil kurma derdinde. Yahudi Israil`in ardindan, Kürt Israil. Ama bu hayalden ibaret.“ Oldugunu belirtti. Yillardir Barzani`ye küfür etmesi ve bagimsiz Kürdistan`in 2. Israil olacagini her alanda açiklamasi, Kürt düsmanliginin ne derece oldugu açikça görülüyor. ISID kobani`ye saldirdigi zaman Erdogan gibi Kobani`nin düsmesi için dua ediyordu. 29 Haziran’da Aydınlık’ta yayınlanan, ‘Eğer Kürdistan kurulursa İsrail İran’ın komşusu olur’ başlıklı köse yazisinda; “Sözde Kürdistan referandumu, şu anda dünyadaki çelişmelerin odağı haline gelmiştir. Karşıda ABD + İsrail + Barzanistan + PKK + Güney Kıbrıs Rum Yönetimi + Yunanistan bulunuyor. Türkiye, Irak, İran, Suriye ise Kürdistan’ın bağımsızlığı girişimine karşı olan ülkelerin ön cephesini oluşturuyor. Rusya, artık ön cephenin bir parçası oldu. Almanya da Kürdistan referandumuna karşı çıktı.“ diyor. Temmuz ortalarinda Perinçek Vatan Partisi heyeti ile Iran`a yaptigi ziyarettin amaci Referandum ve bagimsizlikti. Iran`li Ayetullah liderlerle yaptigi görüsmelerde. „O Israil 1500-2000 Km uzaklikta olmayacak, Israil buraya komsumuza geliyor. Kürdistan adi altinda ikinci bir Israil devleti kesinlikle kurulmayacak“ Perinçek Iran devletinin Israil ile olan çeliskisini bildiginden, Iran sömürgecilerini Kürdistan`in bagimsizligina karsi kiskirtmaya çalisiyor. Iran ile ayni safta anti Emperyalist oldugunu belirtiyor. Perinçek`in savundugu Mustafa Kemal anti Emperyalist olmayip, direk emperyalistlerin destegiyle TC`yi kurdu. M. Kemal`in Emperyalistlere tek kursun siktigini ne görülmüs nede duyulmustur. Perinçek`in anti emperyalistligi lafazanliktan baska birsey degildir. Perinçek anti ABD`li olmasidaki sebep, son yillarda ABD`nin Güney veya Güney- Bati Kürdistan`da Kürtlerle olan iliskilerinden dolayidir. O istiyorki Kürtler sadece sömürgeci devletle iliskileri olsun ve katliama ugrasinlar. Kürdistan`i sömürgelestiren devletlerle isbirligi yapmak emperyalist ajanligindan ve provokatörlükten baska birsey degildir. Iran ve Türkiye, Kürdistan ve bölge ülkeleri üzerinde Emperyalist emeleri olan ülkelerdir. Türkiye, Iran, Irak ve Suriye`yi anti emperyalist cephe içerisinde ele almak ve müteffik olarak görmek, ancak „üç Dünya teorisi“ gibi saçma düsünceleri savunup, Kürdistan bagimsizligi önüde engel olusturmaktan baska birsey degildir. Perinçek`in esas amaci Ergenekon vasitasilyla TC devlet mekanizmasini ele geçirmek ve Kürdistan`i sömürgelestiren devletlerle beraber büyük bir Kürt katliamini gerçeklestirmekti. Perinçek, Ittihat ve Terraki Cemiyetinin 1908`de yaptigi darbeye benzer bir darbe ile devleti ele geçirmek istemisti. Ittihat ve Terraki`nin, Ermeni ve Kürt halkina karsi yaptiklarinin aynisini yine Kürtlere karsi yapmak istiyordu. Mart 2003`te yapilmak istenen Balyoz darbesinde , Perinçek Ergenekon`un teorisyenlerinden biriydi. Bugün TC devletinin Kuzey Kürdistan`da yaptigi tahribat ve katliamlara alkis çalmaktadir. Dogu Perinçek (Isçi partililer, MHP, Türk devlet yetkilileri ve Türk Fasistleri ve bazi Isçi partili kendini bilmez Kürtler ile beraber) 2005`te Isviçre`de Lozan Antlasmasi için ve yaptikalari mitingten sonra, karsi miting için meydanda toplandigimiz için alana giremediler. Ancak Lozan Antlasmasi için yaptigi konusmada, Ermeni katliamini inkar ettigi için Isviçre mahkemesi tarafindan hakkinda dava açildi. Isviçre`de Ermeni katliamini inka etmek suçtur. Daha sonra bu davadan avrupa insan hakları mahkemesi beraat etti. Vatan Partililer tarafinda Lozan Kahramani ilan edildi. Perinçek Kemalizmin tüm misyonunu devralmis ve Türk devletine bu konuda akil hocaligi yapiyor. Aslinda Türk Solunun Kemalist çizgisi Perinçek`le baslamadi. 1969`da Deniz Gezmis`in „Yildirim Telgrafi-9`a verdigi Röportajda „Kemalist Devrim Tamamlanacak“ basligi altinda söyle diyordu: Gençliği Ordunun karşısına düşüremediler „Tertipleriyle gençliği ordunun karşısına düşürmek hedefine ulaşamadıkları gibi, devrimci gençlik eylemi, Mustafa Kemal'ci zinde güçler saflarını biribirlerine kenetlemiştir. Mustafa Kemal adı, geniş öğrenci kitlelerinde daha fazla ağızdan ağıza dolaşır olmuş, forumlarda Bursa Nutku ve Gençliğe Hitabe tekrarlanmış ve bunlar uygulanmıştır. Emperyalistler ve işbirlikçileri, Gazi Mustafa Kemal'in çizgisinin geniş kitlelerde ve bütün zinde güçlerde yankılanmasından korkmuşlardır bugün.“ O dönemdeki Gençlik liderlerinin çogu , Mustafa Kemal`in görüslerini savunuyorlardi. Ancak Genç yasta öldüler, yasasalardi belkide Kemalist düsüncelerinden vazgeçerlerdi. Ayni dönemin politikacisi olan Perinçek bugün Mustafa Kemal`in bayraktarligini yapiyor. Mustafa Kemal`i savunmak, onun Kürdistan`da yaptigi Iskence, baski, zulüm, Idam ve katlimalari savunmak demektir. Türkiye`de Mustafa Kemal`i savunan sadece Perinçek degildir, ancak gerçek Kemalist Perinçektir. Buna ragmen Vatan Partisiyle girdigi seçimlerde aldigi oy orani çok düsüktür. Gelecek Cumhurbaskani seçimleri için aday olmayi düsünüyor. Aslinda yakisir, devlete bu kadar hizmetin mükafatida olmali. Topal, Dünya`nin her tarafinda Kürt düsmanligi ve Kürdistan`in bagimsizligina karsi dört nala at sürüyor. Ama alacagi oy orani % 1`i bile bulmaz. Kaypak, derin devletin adami ve sicili buzuk oldugu için Kemalistlere bile fazla güven vermiyor. Savundugu görüsler Sol degil, Nasyonal Sosyalizmin (Fasizm) Türkiye versiyonudur. Cengiz Çandar, üst düzey bir emniyet mensubuna, Doğu Perinçek için: ‘’bunun durumu nedir?’’ diye sorduğunda; söz konusu üst düzey emniyet amirinin kendisine: ’’Ne olacak, JİTEM’in sözleşmeli ajanıdır.’’ dediğini kamuoyuna açıkladı. Perinçek 2015 Haziraninda Yüksekova`a merkeze 20 Km uzaklikta yaptigi konusmaya sadece partisinin milletvekili adayi katildi. Katilan diger 50 kisi Antep, Adana ve çevre illerden getirdigi Vatan partililerdi. Mitingde, “Birlik Barış Kardeşlik” ve “Türk Kürt Kardeştir Amerika Kalleştir” sloganları atıldı. Kürt halki artik gerçek düsmanlarini ve kallesin kim oldugunu bildigi için dinlemek amaciyla bile gitmediler. 1980 öncesi gibi Kürtleri kandiracagini sandigi için utanmadan hala Kürdistan`a gidiyor. Kürtler 300 yildir Ehmedê Xanî`den bu yana bagimsiz Kürdistan`i kurmak için savasiyorlar. Bu ugurda milyonlarca insan sehit düstü. Bu projeyi hayata geçirmek için Kürt halki kararlidir. Artik ne Perinçek`in nede hizmetinde bulundugu sömürgecilerin buna güçleri yetmeyecektir. 25 Eylül`de yapilacak Bagimsizlik referandumu bunlarin korkulu rüyasidir.
30.07.2017