TÜRK DEVLETİ AFRİN'İ İŞGAL EDEBİLİR Mİ?

TÜRK DEVLETİ AFRİN’İ İŞGAL EDEBİLİR Mİ?

M. Müfit 

Bütün vatansever Kürdler tedirginlik içinde bu soruyu soruyor ve cevap bulmaya çalişiyorlar. Sorun oldukça ciddidir; Türk devletinin saldiri ve işgal emelleri pratiğe geçirilmeyi bekliyor.

Ancak, Afrin’i işgal etmek mümkünmüdür? 

Bu soruya verilecek cevap, Kürdlerle Türkler arasindaki dar «ilişki» ve çatişma sinirlarini aşmaktadir. Hadiseye, Suriye’de yoğunlaşmiş olan uluslararasi ve bölgesel güçlerin ilişkileri ve çatişmalari çerçevesinden bakmak gerekiyor. Görüldüğü ve bilindiği gibi, ilişkiler ve güçler dengesi Ortadoğu’da oldukça hem karmaşik ve hemde değişkendir. Bu gün beraber olduğunla çatişmak pozisyonuna rahatlikla düşebilirsin yani «dostun» düşman, düşman bildiğin de «dost» olabiliyor. Bölgemizde, ilişkilerde stabilite ve kalicilik yoktur. 

Bu perspektif ve yaklaşimla hadiseye bakildiği vakit, Türk devleti, Kürdistan ulusal kurtuluş hareketi ve yükselişini engellemek için önce islamo-faşist harekete yatirim yapti. Bunun için herkesle çatişma içine girdi. Suriye, İran, Rusya, ABD vs. sahada kim varsa onu karşisina aldi. Da’eş’in yenilgisiyle birlikte, Kürdlere askeri yardim yapan  ABD ve «koalisyon güçlerine» karşi bu sefer İran-Rusya bloguna yanaşarak, işbirliği yaparak kendisine yol açmaya çalişti. Bunun için, ABD ve NATO’yla bile karşikarşiya gelmeyi göze aldi. Ne var ki, Rusya/İran blogu Türk devletinden almak istediklerini almadan ona «Kürd sorununda» manevra alani açmazlar. 

Kürd milletine ve onun siyasi davasina karşi duydugu kin ve nefret, Türk devletini Ortadoğu’nun «siyasi fahişesi» haline getirmiştir. 

ABD Türk devletine, Afrin’e «operasyon çekmekten vaz geçin» demesine rağmen, Türk genel kurmay başkani H. Akar ile Türk istihbarati MIT müşteşari H. Fidan Moskova’ya pazarliklarina son noktayi koymak için diplomatik görüşmelerde bulunmaya gitmişlerdir. ABD’nin Afrin’i «koalisyon güçlerinin operasyon yapma alani dişinda» gördüklerini açiklamasindan sonra ,Türklere Rusya yolu açilmiş oldu. Ruslarla bu pazarlik esasinda «Astana» görüşmelerinden beri sürdüğünü bilmemiz lazim. En son, Türk askeri güçlerinin, Rusya/İran/Suriye blokunun onayiyla İblid’e yerleşmesi bu planin eveliyatidir. Bu Afrin’i kiskaca alma operasyonuydu. 

Rusya, ABD’ye karşi «Türk kartini» oynamaktadir; Suriye’deki politikasinin başarisi için Türklerle ABD arasindaki çatlağa sizan Rusya, İblid’e karşilik Afrin’i Türklere peşkeş çekebilir. Böylece, ABD ile Türk devletini daha çok karşi karşiya getirmiş olacaktir. Ama bu durum ABD’nin de işine gelebilir; İblid’e yerleşmiş olan Al-Kaida’nin Ruslar ve Şii bloku tarafindan ezilmesine karşilik, Afrin’i «Kerkük hadisesinde» olduğu gibi «birak yapsinlar» mantiğiyla Türklerin işgaline maruz birakabilir. 

Belli ki, büyük güçlerin ve Kürd düşmani bölge devletlerinin pazarliklarinin kurbani olmayla karşi karşiyayiz. Umariz ki, PYD/YPK bunun hesaplarini yapmişlardir. Yoksa şayet, en hizli bir şekilde hareket edip, Rakka ve Deyr-e Zor’a karşilik Afrin’i ABD ile pazarlik konusu yapabilmelidirler. Büyük bir incelikle bunu başarabilirlerse Afrin’i kurtarabilirler belki. Kürdler, ABD’nin Suriye politikasinda «leviye» rolüne sahip olduklarina göre Afrin hadisesinde söyleyecek sözlerinin olduğunu ABD’ye açikça ifade edebilmelidirler. 

Bir baska ihtimali ise şudur; ABD ve müttefikleri, Kürdleri kaybetmemek ve Suriye için geliştirdikleri politikalarinin boşa çikarilmasini engellemek için Türk devletinin Afrin’i işgal etmesine son anda karşi çikarak engelleyebilir. Aksi taktirde, muhtemelen Türk devleti Afrin’i işgal etmeye çalişacaktir. Bu işgal girişimine karşi Kürdlerin direnişi de, söz konusu pazarliklari ve oyunu bozmak için belirleyici rol oynayabilir. Ödenecek bedeller ağir olacaktir ama ulusal bir direnişle Türklerin işgal plani boğazlarinda birakilabilir. 

Unutmamak lazim, Türkler ezeli beri barbar ve işgalci geleneğe sahiptirler ve girdikleri yerden zor kullanilmadiği müddetçe çikmazlar. O bakima, Afrin’i işgal edebilirlerse bir daha çikmazlar. Bunu bütün Kürdlerin şimdiden bilmeleri gerekiyor. Sahip olduğumuz Kürdlük bilinci bize, Türk devletinin ayni zamanda kendi iç siyasetlerinin ve hesaplaşmalarinin devami için de olsa Afrin’i işgal etmeye kalkişacağini ögretmektedir.

Bu bilinçten hareketle, bütün ulusalci Kürdler YPK’nin yaninda yer alarak, Türk devletinin Afrin’i işgal girişimlerini boşa çikarmaya çalişmalidirlar. Özellikle kuzeyde, kitleler sokağa çikarak Afrin’i savunmalidirlar. «Hendek savaşindan» sonra, Kürdlerin diriencinin kirilmadiği düşmana gösterilmelidir. 19.01.2018

M. Müfit