TÜRK EGEMENLİK SİSTEMİN SEYİR DEFTERİ VE KÜRD SİYASETİ

TC Devletinin geleceği karanlıktır.

Hata bir ülke ve yoktan var edilen “Türk milleti“ sağdan, soldan gelen göbebe muhacirlerden oluşmuştur.

Parçalanması bu nedenle kaçınılmazdır.

15 Temmuz 2016 darbe girişimi bu süreci biraz derinleştirdi.

Türk devletini felce uğrattı.

Yeniden toparlanmaya çalışıyor ama bu o kadar kolay olmayacak.

Kürd milleti ve TC Devlet sınırları içindeki azınlıkların mücadelesini bir yana bırakıyorum.

Büyük darbe alsa da tasfiye ettik dedikleri Fetullah Gülen ekibi gerek halk arasında ve gerekse devletin temel kurumlarından bir bütün olarak tasfiye edilemez.

Yanı sıra yüzyıldır devlete hakim olan Avrasyacı Ergenekoncu Kemalistler de tasfiye edilemez. Bu ekibinde hem toplumda ve hemde devletin temel kurumlarında hatırı sayılır bir gücü vardır.

Recep Tayyip Erdoğan/AKP bunları aşıp Sultanlığı kuramaz. İç birliği sağlayamaz. Bu konu da yoğun bir çaba var ama daha ileri gitmesi halinde iç savaş kapıyı çalar.

Ki bunu kaşıyan uluslararası güçlerde varken Türk egemenlik sistemi kaoslarla cebeleşecektir.

Şu an her ne kadar “iç birlik“ sağlama, devleti onarmak için AKP, Ergenekoncular ve değişik renkteki Atatürkçüler birlikte olduğu mesajı verselerde sonuç bu kanatların çatıştırılacağıdır.

Uluslararası güçler bugün her ne kadar çıkarları gereği Türk egemenlik sistemin şu veya bu kanadının sırtını sıvazlasada asıl politikaları onları bir bütün olarak güçten düşürme üzerine inşa edilmiştir. Tüm emareler buna işaret etmektedir.

Görünen şu ki, Türk egemenlik sistemi ne batının, ne doğunun süper güçlerinin güvenebilecekleri bir ortak değildir.

Türk gemenlik sistem sahipleride bunu görüyor. Bu nedenle bugün bu tehlike karşısında “iç birlik“ espirisiyle yan yana durma çabası verselerde sonuçta aralarındaki çelişki çatışmaya dönüşeceği kaçınılmazdır.

Ergenekon operasyonları, 15 Temmuz 2016 darbe girişimi bunun somut örnekleridir. Bu mücadele bitmiş değildir. Karşılıklı güç biriktirmektedirler. Her an silahlı veya silahsız karşılıklı tasfiyeler vuku bulacaktır.

Sonuç olarak Yugoslavyalaşma, Iraklaşma, Suriyeleşme kaçınılmaz olacaktır.

Kürd siyaseti kendini buna göre örgütlemeli ve pratikleştirmelidir.

Türk egemenlik sistemini “demokratikleştirme“ sevdasından vaz geçmelidir.

Önlerine Kürdlerin millet olmasından kaynaklı bağımsızlık hakkını hedef olarak koymalıdır.

Kürd milletine kazandıracak politika budur.

8 Eylül 2016