Açlık Grevi, Ölüm Orucu ve İntihara Sevketmek
Açlık Grevine, Ölüm Orucuna ve İntihara Sevketmek
*Tanrılar Kurban İstiyor*
Brahim Ziravav
Açlık Grevine, Ölüm Orucuna ve İntihara Sevketmek
Brahim Ziravav
Çiya Artos - Birinci Dünya paylaşım savaşında, daha savaş devam ederken 1916 yılında başını İngiltere, Fransa ve Rusya’nın çektiği devletler, Sykec-Picot Antlaşmasıyla Kürtlerin vatanını paramparça ettiler. Kürtlerin 18. Yüzyılın ortalarından beri sürdürdükleri ulusal ayaklanmaların hiçbirini göz önünde bulundurmadılar. Bu antlaşma yüzünden Kürt halkı yüzyıldan fazladır her türlü baskı, katliam, ulusal inkar, dil ve kültürel haklarının ihlal edildiği bir dönem yaşadı.
DAİŞ ŞAVAŞ ESİRLERİ İÇİN BM DENETİMİNDE ULUSLARARASI BAĞIMSIZ BİR MAHKEME TALEBİNDE BULUNMAK KÜRT ULUSU İÇİN TARİHİ BİR FIRSATTIR.
Çiya Artos - Son birkaç yıldan beri Türkiye ekonomisinde başgösteren kriz giderek derinleşiyor. Türk Lirasındaki değer kaybının geçici olarak yarı frenlenmesi (fren buzukluğundan araba sadece yavaşladı), fazla uzun sürmeyecek ve düşüş önümüzdekş yıllarda Türkiye’yi iflasın eşiğine getirecektir.
Haftalık Para ve Banka İstatistiklerine göre, Türkiye Merkez Bankası 15 Şubat’ta brüt döviz rezervleri 258 milyon azalışla 78 milyar 125 milyon dolar olarak gerçekleşti. Toplam rezervlerdede, bir hafta içersinde 278 milyon düşüş gerçekleşti.
Ülkemizin güney parçasında halkımıza sömürgeci Arap barbarların yıllarca uyguladığı zulüm ve jenosidler yetmiyormuş gibi şimdi sizlerin sömürgeci Türk ve Fars devletleri ile geliştirdiğiniz ilkesiz-sınırsız vede “stratejik”kardeşlik ilişkileriniz bu sömürgeci güçlerin Güney Kürdistan’da halkımızı katledmelerine zemın hazlrlamış ve bu gün ortaya çıkan sonuca vesile olmuştur.
Hesenê Dersimî - Suriye ve Kürdistan’da uluslararası güçlerinde taraf olduğu uzun zamandan beri süren şavaşta kazanan ve kaybedenlerin portrelerinin son rütüşlarla ortaya çıktığı bir merhaleye doğru gidilen bir dönemle karşı karşıya bulunmaktayız.
Kürt ulusunun ve ülkemizin güney batı parçasının geleceği babında nasıl bir sonucun ortaya çıkacağını üç temel etkenin belirleyeceği kanısındayım.
1.Kürt ulusu ve onun siyasal politik hattını temsil eden siyasal güçlerin ulusal politik hattaki duruşları ve başta askeri olmak üzere hayatın her alanındaki örgütlülüğü.
Çiya Artos - Bazı Arap ülkelerinin (özellikle Sunni ülkelerin) Kürtleri desteklemesi staratejik değil taktiksel bir hedeftir. Nedenine gelince, bu ülkeler Türkiye ve İran’ın bölgedeki saldırgan ve hegemonya tutumlarından korktukları için Kürtleri destekliyorlar. Hatta bazıları Kürdistan devletinin kurulmasının bile kendi yararlarına olacağına inanıyor. Kürtlerin düşmanları çok, fakat günümüzde en tehlikeli düşmanları olan Türkiye - ve İran’ın darbe yemesi için Kürtlere yardım etmek istiyorlar.
Çiya Artos - ABD ve Koalisyon güçleri Suriye’de Esad rejimine son verebilselerdi, Irak’ta olduğu gibi Kürtlerle Araplar arasından federal bir sistem kurmaları mümkündü. Suriye’nin Ruslarca desteklenmesi ve Esadın ayakta kalması bunu engeledi. Şimdi ABD ve Batılılar Suriye konusunda bir çıkmazdadırlar. Ne ÖSO ABD ve Batılıların istediği biçimde bir muhalif güç olabildi nede Esad rejimi düştü. Rusya’nın yardımıyla Esad rejimi, ÖSO - ve islamcı güçlere karşı avantajlı durumua geçti.
Çiya Artos - Suriye ve Irak’ta 2014’ten beri süren vekâlet savaşı bitmek üzeredir. Çünkü vekâlet savaşını sürdüren güçler ya bittiler yada güçten düştüler. Bundan sonra çıkacak savaşlarda artık vekâlet savaşları değil, devletlerarası bir savaş olacaktır.
Çiya Artos - Kürtler hep kahramanalık yaparak devlet kuramazlar. Yeryüzünde Kürtler kadar savaşkan ve yiğit milletler azdır. Fakat bu devlet kurmaya yetmiyor.
Geçen hafta Salih Müslim ANF’ye verdiği demeçte: “Efrîn (Afrin)’e ilişkin yeterli bir diplomasi yürüttüğümüzü söyleyemeyiz. Bu anlamda öz eleştirimizi veriyoruz. Diplomasi ve siyasi anlamda daha iyi bir çalışma yürütebilseydik, öngörülü ve hazırlıklı olabilseydik belki daha iyi şeyler yapabilirdik” dedi.