Körfez Ülkelerinin Kürtlere bakışı ve Türkiye’nin Suriye’de çıkmazı 

Çiya Artos - Bazı Arap ülkelerinin (özellikle Sunni ülkelerin) Kürtleri desteklemesi staratejik değil taktiksel bir hedeftir. Nedenine gelince, bu ülkeler Türkiye ve İran’ın bölgedeki saldırgan ve hegemonya tutumlarından korktukları için Kürtleri  destekliyorlar. Hatta bazıları Kürdistan devletinin kurulmasının bile kendi yararlarına olacağına inanıyor.  Kürtlerin düşmanları çok, fakat günümüzde en tehlikeli düşmanları olan Türkiye - ve İran’ın darbe yemesi için Kürtlere yardım etmek istiyorlar. 
Körfez Ülkeleri, İran’ın Irak, Güney Kürdistan Yemen ve Suriye’de nüfuz alanını ve hegemonyasını geliştirmesinde büyük kaydı duyuyorlar. İran’ın bölgeden çıkarılması için ABD ve İsrail yanında durarak, İran’ın bölgeden çıkarılmasına yönelik bir politika geliştiriyorlar. Suriye toprak bütünlüğünün korunması çerçevesinde kürtlere yardımdan yanadırlar. Zaten PYD’nin Suriye’nin toprak bütünlüğünden yana olması ve ESAD yönetimiyle her zaman  ilişkilerini kesmemesi, Arap ülkelerinin Rojava’ya bakış açıları eskiye göre daha ılımlıdır. Körfez Ülkeleri Esad yönetimini istemeseler bile, Türkiye’ye ve İran’a tercih ederler. Bundan dolayıda Kürtlerin, Türkiye saldırılarından korunması gerektiğini şimdilik sözlü olarak belirtiyorlar. ABD ve Koalisyon güçleri, Rojava’da Türkiye saldırılarına karşı Tampon Bölge için pratikte bir adım atsalar, Körfez Ülkeleri bu konuda hemen yardıma hazırdırlar.  Onları böyle bir politikaya iten nedenler, Kürtleri sevdiklerinden değil, çıkarlarına denk geldiği içindir. Kürtlerin buradaki görevleri, bu çelişkilerden Kürdistan’ın çıkarları için yararlanmaktır.
Türkiye, Suriye konusunda büyük bir çıkmazdadır. İdlib sorununu çözemediği için, Suriye ordusu, Rusya’nın ve İran’ın desteğiyle yakında buraya operasyona başlayacaktır. Suriye’nin İdlib’te operasyona başlaması, Türkiye politikasının Suriye’de ve Güneybatı Kürdistan’da iflas etmesi demektir. Fakat operasyon Türkiye’deki yerel seçimler için Marttan sonraya bırakılabilir. Bu konuda erdoğan putin’e rica etmiş olabilir. Veya seçimden dolayı yeni oyunlar tertipleyerek, Putinden İdlib için biraz daha sabretmeleri gerektiğini söyleyip zaman kazanmak isteyecektir. Seçim yüzünden Türkiye, ordusunu bir müddet daha sınırda turmaya ve Kürtleri tehdit etmeyi sürdürecektir. Türkiye’nin, Kürtler hiçbir hak kazanmasın diye ipin her iki tarafında cambazlık yapması, yeni osmanlı oyunlarından biri olduğunu herkes biliyor. “Osmanlıda oyun bitmez” Artık günümüzde, birgün Moskova’da, öbür gün Washington’da Kürtlere saldırmak için taviz üstüne taviz vererek, başarı elde edeceğini sanan Türkiye, bu politikasının artık işe yaramadığını anlayana kadar, sonu Osmalı devleti gibi olacaktır. 
İran’ın son Soçi toplantısında “Suriye Kürtlerinin hakları verilmeli” demesi, Türkiye’nin Suriye politikasını tersine çevirdi. Kürtler konusunda hep aynı politikası sürdüren bu iki devletin, Soçi’de neden birbirlerine ters düştüklerini ilerde göreceğiz. İran’ın bu politikası, belkide ABD ambargosunu hafifletmek veya ABD’nin Suriye’den daha erken çıkması için ikna etmek olabilir. Yoksa İran’ında Kürt politikası vardır ve hala Kürtleri asmayada devam ediyor.
Suriye iç savaşının bitiminde en ağır yenilgiyi Türkiye alacaktır. Suriye iç savaşını körüklediği için kendisine sığınan milyonlarca mülteciyle ve kendisinin yetiştirip silahlandırdığı İŞİD ve El Nusra örgütleriyle yıllarca uğraşmak zorunda kalacaktır. 
15. Şibat 2019