KÜRDLER MİLLİ SİYASET YERİNE PARTİ SİYASETİNİ İKAME ETMİŞTİR!
Kürdistan yüzyıllardır istila, işgal, ilhak, sömürgeci tahhaküm altındadır.
Kürd/Kürdistan parçalandı, bölüşüldü, sömürgeleştirildi ve milli egemenliği gasp edildi.
Gasp, talan, yağma, yıkma, sürgün, asimilasyon, soykırıma varan ölümlere neden oldu.
Ne Türk, Arap ve Fars barbarları bu politikalarıyla Kürdleri yok edebildi, ne de yabancı işgalle birlikte büyük bedeller veren Kürd milleti yabancıları ülkelerinde kovabildiler.
Dünden bugüne bu savaş sürüyor.
Dün mevcut koşullar nedeniyle düşmanı yenemezdik.
Dünya egemen güçleri sömürgecilerimizi her alanda destekliyordu ve bir taraftı, Kürdler bir taraftı.
Kürdlerin tüm dünyayı yenme şansı yoktu.
Fakat bugün dünden farklı bir durum ortaya çıkmıştır.
Sömürgecilerimizi ihya eden dış güçler bugün onlara yönelmiştir.
Kürdleri ihya etmeye çalışıyorlar.
Dün kazamayışımızın bir başka nedenide milli iç birliği sağlayamayışımızdı.
Bu hastalık bugün de Kürdlerin en büyük açmazlarından biridir.
Mevcut olan siyasal güçler millet olmamızdan kaynaklı milli haklarımızı esas almaktan öte kendi siyasal parti, örgüt ve oluşumların çıkarlarını esas almaktadırlar.
Bir bütün olarak Kürd/Kürdistan politikasından uzak bir zeminde kalmayı adeta politika edinmişlerdir.
Bu da; millet olarak kazanmamızı boşa çıkarmaktadır.
Kürdistan’ın genelini bir yana bırakın her hangi bir parçasına bakın bu durumu görmek zor olmayacaktır.
Bunun neye mal olduğunu Kürdler dışında herkes görüyor.
Kürdlerin bir statüko sahibi olmasını isteyen herkes, “Parti siyasetini değil, millet siyasetini yapın. Bunun için milli birliğinizi oluşturun. Bu temel de birilerinin kapısına gittiğinizde ciddiye alınasınız,“ demektedirler.
Kürdlerin öcü olarak kaçtığıda budur.
Kaçtıkçada Kürd millet potansiyeli birleştirilememektedir.
Kürd millet gücü ortaya konulamamaktadır.
Kürdistan’ın bir alanına hükmeden, silahlı güç ve para sahibi siyasal güçlerimiz, “biz gemimizi kurtardık, gerisinin canı cehenneme,“ siyaseti sürdürmektedirler.
Millet olmadan doğan haklarının mücadelesini değil, düşmanla uzlaşarak kendilerini yaşatan bir siyaset izlemektedirler.
Bu mantık sonucu dünden bugüne Kürd milletine dayatılan, “Kürdistan’a otonomi, Irak, İran, Suriye ve Türkiye’ye demokrasi,“ klişesi Kürdlerin boynuna geçirilmiştir.
Son dönemlerde bu, –bölgesel özerklik, kanton, federasyon, konfederasyon- gibi değişik adlarla anladırılsada sonuç olarak Kürdlerin millet olmasından kaynaklı bağımsızlık hedefi boşa çıkarılmaktadır.
Doğal olarak bu da, Kürd milletine kaybettirmektedir.
Günahıda, sevabıda buna yol açan siyasal şahsiyet ve korumlarımızın boynuna olsun diyelim mi?
Bence bir sakıncası yoktur.
7 Eylül 2016