Skip to main content
okuma zamanı
dakika
okunmuş

Türkiye’de ekonomisi uluslararası yatırmcıları endişelendiriyor

Tue, 04/30/2019 - 23:37
1 comment

Çiya Artos - Geçen hafta Reuters’a konuşan iki kaynak, Goldman Sachs (1869 da Markus Golman New York’ta kurduğu banka, uluslararası yatırım bankasıdır ve ABD’nin önemli bir borsa aracısıdır), Türkiye’de yapılandırılan kurumsal kredileri satın almak amacıyla bazı Türk banka ve şirketleriyle görüştüklerini öne sürüldü. 
Goldman Sachs, TL’nin gelecek 12 aylık dönemde dolar karşısında % 15 lik değer kaybedeceğini tahmin ediyor. Doların satış fiyatı 6,00 , euronun satış fiyatı ise 7,00 Lira‘ya doğru tırmanıyor.
Türkiye merkez Bankası faizleri artırmak istemediğinden, yatırımcıların güvenini sarsıyor. Bu durum Türkiye’nin döviz reservlerinde erimeye neden oluyor. Merkez Bankasının döviz reservleri bir hafta içinde 28 milyar 700 milyon dolardan 26 milyar 900 milyon dolara indi. Buda bir milyar 800 milyon dolarlık bir zarara tekabül ediyor. İngiltere’nin Finacial Times’e göre: "Bankanın yerel seçimler öncesi TL'nin değerini yüksek tutmak için rezervlerini tükettiğine dair endişeler arttı" denildi. Yerel seçimler öncesi AKP’nin seçimi kazanması için reservlerin tüketilmesi uluslararası yatırımcıları hem sinirlendirdi hemde Türkiye’ye olan güvenleri sarsıldı. Devlet bunu aşmak için vergilere yüklenecektir. 450 milyar dolar civarındaki borcun ödenebilmesi için bazı önlemler alması gerekmektedir. Yıllardır Kürt halkına karşı yürütüğü kirli savaşı, yoksulların ve emekçilerin sırtına yükleyecektir. Aynı zamanda yükselen enflasyonu düşürmek için sıkı bir para politikasını devreye sokacaktır. Sıkı para politikası ve vergi artırımı ilerde sosyal patlamaların yol açma riski yüksektir. 
Stockholm Barış Araştırmaları Enstitüsü (SIPRI) tarafından açıklanan yıllık rapora göre dünya alanında savunma harcamalarındaki yükseliş, 2018 yılında 1 trilyon 800 milyar dolara ulaştı. Türkiye dünya sıralamasında 15’incidir. 2017’e göre yüzde 24 fazla bütçe ayıran Türkiye, 19 milyar dolar askeri harcamalara ayırdı. Rapor hakkında bilgi veren SIPRI araştırmacısı Nan Tian: "Türkiye ayrıca Suriye'deki Kürt gruplara karşı askeri harekâtını genişletiyor, bu da çok fazla paraya mal oluyor" şeklinde konuştu. Bu rapordada görüldüğü gibi Türkiye’nin askeri harcamalarında yüzde 24 fazla bütçe ayırması, Rojava Kürdistan’ına karşı olan saldırı ve işgalde kullanmıştır. 
Türkiye devleti içinde bulunduğu ekonomik sıkıntıları aşmak ve ülkeye taze döviz çekmek için yabancı iş adamlarının  vatandaş olmaları için yeni teşvik yasaları çıkardı. 2018’de alına bir kararla, 1 milyon dolarlık gayrımenkul alım şartıyla vatandaşlığı kabul edilen yabancı işadamları için bu miktar 250 bin dolara düşürüldü. Bu karardan sonra vatandaşlık için başvuranların sayısı 2000‘e ulaştı. Bunların çoğu Ortadoğu’lu ve en çokta Suriyeli ve Iraklı işadamlarıdır. Akdeniz, Ege ve Boğaziçi’nin en güzel yerlerini Arap işadamları aldığına göre, önümüzdeki 50 yıl içinde Türkiye bir Arap ülkesi olacaktır. 
Türkiye ekonomisinin bu başaşağı gidişatının ana sebebi Kürtlere karşı verdiği savaştır. Rusya ile ABD arasında denge sağlamak için giriştiği politika artık iflas etme aşamasındadır. S- 400’lerin alımı ile bu kriz kaosa dönüşecek ve Kürtlere karşı giriştiği savaştan geri adım atmak zorunda kalacaktır. S- 400’leri alması durumunda ABD yaptırımları Türkiye ekonomisini felç etme ihtimali var. ABD’nin Türkiye’ye karşı uygulayacağı yaptırımları elinin altında saklıyor. Günü geldiğinde bu kozlarını ortaya çıkaracaktır. Örneğin ABD Halk Bankası davasını hızlandırabilir ve İran’a ambargodan Türkiye’nin muaf tutulmasını iptal edebilir.
Türkiye şimdiden bunun önlemini almak için yönlerini tekrar Güney Kürdistan’a çevirdiler. Feferandumdan önce Kürdistan petrolünü ucuza alıp, milyarlarca dolar borç ödedikten sonra Kürtlere düşmanlıktan hiç vazgeçmeyen sömürgeci TC, şimdi Kürdistan hükümetiyle yine diplomatik ilişki çabasındadır. Bağımsızlık referandumundan sonra petrol vanalarını kapatan, sınıları kapatıp Irak ordusuyla sınırda tatbikat yapan Türkiye devleti Güney Kürdistan’daki bütün projeleri durdurulmuştu. Şimdi bu projeleri yeniden tamamlamak ve Kürdistan’da kaybettiği pazarına yeniden kavuşmak istemektedir. Fakat bu ilişkilerin eskisi gibi olması imkansızdır. Güney Kürdistan yöneticileri şunu iyi bilmelidirler ki, Türkiye‘yi zor günler beklediği için böyle ilişkilere ihtiyaçları var. Fakat Kürt düşmanlığından asla vazgeçmeyecektir. Türkiye’nin Kürt düşmanlığı kroniktir. 
30.Nîsan 2019

Yeni Yorum yaz

The comment language code.

Restricted HTML

  • Allowed HTML tags: <a href hreflang> <em> <strong> <cite> <blockquote cite> <code> <ul type> <ol start type> <li> <dl> <dt> <dd> <h2 id> <h3 id> <h4 id> <h5 id> <h6 id>
  • Lines and paragraphs break automatically.
  • Web page addresses and email addresses turn into links automatically.
CAPTCHA
This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.

Category