Skip to main content
Time to read
3 minutes
Read so far

Türkiye ekonomisi çöküyor | Çiya Artos

Fri, 07/27/2018 - 10:22
0 comments

Son yillarda Türkiye’nin ithalatı ihracatın çok üzerinde bir seyir izlemektedir. Bu durum cari açığın her geçen gün dahada yükselmesine sebep olmaktadır. 
Örneğin, 2017 yılında cari açık 33 milyar dolardan 47 milyar dolara yükseldi. Türkiye ekonomisinde aşırı serbest rekabetin ve düzensiz yatırımların getirdiği sonuçlar, önümüzdeki birkaç yıl içindeki cari açık, 100 milyar doları geçecektir. Türkiye hükümetinin „Büyümek için cari açığı sürdürmeye mecburuz, Açık küçülürse büyüyemeyiz“ söylemi, cari açık yükseldikçe durmadan deger kazanan dolar ve euro (4,90’arda seyrediyor) seviyesini gizlemek amaçlıdır. 
Cari açık Mayıs 2018’de % 9,6 artışla 5 milyar 885 milyon düzeyinde gerçekleşirken, 12 aylık işlemler açığının 57 milyar 637 milyon dolar düzeyine ulaştı. Tabi bu rakamlar devlet tarafından açıklanan resmi açıklamalardır. Gerçekte ise bunun çok üzerinde seyretiği bir gerçektir. Bu rakamlar açıklanmadan önce dolar 4,69 lira seviyesinden 4,84 seviyesine kadar yükseldi. 
Piyasa analistlerinin ve ekonomistlerin tahminlerini yaniltan bu çari açığın trenlenmesi, önümüzdeki süreçte mümkün görünmemektedir. Bir ev ekonomisinde bile gelen maaştan daha fazla harcarsa arada açık oluşur ve insan borçlanır. Türk lirasının sürekli değer kaybetmesiyle enflasyon tırmandı.Türkiye İstatistik Kurumunun verilerine göre enflasyon Mayıs ayında % 12,64‘ e ulaştı. Bundan dolayı TL dolar ve euro karşısında en düşük değere kadar indi. Fakat gerçekte ise Türkiye’de enflasyon ornı % 20’lerde seyrediyor.
Türkiye % 17,75faiz oranıyla dünya sıralamasında 7. Sıradadır. Dış sermaye bağımlılığı nedeniyle ne enflasyonu, nede faizleri düşürebilmektedir. Dişardan sermaye dilenerek para elde eden Türkiye, bu paranın önemli bir kısmını Kürtlere karşı açtığı savaşta harcamaktadır. Türkiye ekonomisi ismi konulmayan bir savaş ekonomisidir. Tüm ekonomik kaynakların savaş için gerekli malların üretiminde kullanıldığı, fiyat, üretim, bölüşüm, tüketim kararlarının tümü devletin kontrolündedir. Türkiye her zaman ya savaşın içinde yada savaş hazırlığı içinde oldu. Çünkü tarihleri boyunca her dönem savaşa ve işgale hazır bir toplum olarak yaşayıp günümüze ulaştılar. Türkiye savaşsız yaşayamaz, çünkü kendisini maddi ve manevi olarak savaşla besleyen bir toplumdur. Savaşi kazansanda kaybetsende toplumda her zaman büyük bir tahribat yaratıyor. Savaş, ekonomik olarak piyasalara etki edip dövizin yükselmesine ve borsanın gerilemesine neden oluyor. 
Türkiye’nin silahlanmaya 20,6 milyar dolar harcayarak dünya listesinin 14. Sırasında yer almaktadır. Kullandığı silahların büyük çoğunu Kürt halkına karşı kulanıyor. Bugün sadece Kuzey Kürdistan’a karşı değil aynı zamanda Batı ve Güney Kürdistan’a karşıda saldırgan ve düşmanca bir konumdadır. Türkiye savaş ekonomisi bu kadar büyük bir yükü kaldıracak güce sahip degil. Cari açık ve dış borçlarla şişirilen bu ekonomi bir gün patlayacaktır. 
Türkiye ekonomisinde, 2010 yıllardan sonra Kuzey Kürdistan’dan çok ucuza aldıgı petrol ile belli bir düzelme görüldü. Fakat Güney Kürdistan’daki Referandum’a karşı, düşmanca ve saldırganca bir tutum aldıktan sonra, ilişkilerde soğuma başladı. Irak ordusunun Kerkük’ü ele geçimesinden sonra, petrolde söz sahibi Iran oldu.  Kerkük Yumurtalık petrol sevkiyatı bitti. Türkiye’yi ortadogu’da seven tek bir ülke yoktur. Türkiye’nin tek avantajı NATO üyesi olmasıdır. Türkiye ekonomisinin hala ayakta durmasının en büyük avantajıda ABD ve Batılı ülkelerde olan ticari ilişkileridir. Batılılar Türkiye’yi kendileri için tehlikeli gördüklerinde belli bir balans ayarı veriyorlar, fakat batmasınıda istemiyorlar. Hala Asya ile Avrupa arasında bir sınır kuruma bekçisi olarak görüyorlar. İşte bu nedenlerden dolayı Kürdistan’ın bağımsızlığıda uzadıkça uzuyor. Fakat Iran’ın ekonomik olarak çökmesi Türkiye ekonomisine büyük zararlar verecektir. Bundan dolayı İran’a karşı ambargoya katılmak istemiyor. Türkiye’nin uluslararası kuruluşlardan kredi almasını kısıtlayan tasarı ABD senato Dış ilişkiler Komisyonu’ndan geçti. Buda ABD’nin Türkiye’ye karşı yaptırım uygulayacağı anlamına geliyor.
Türkiye ekonomisi büyük bir kriz ile karşı karşıyadır. Bı kriz derinleşerek toplumu felç edecektir. Ekonomideki büyüme hızı azaldı. Şimdi başaşağı bir gidiş var. Türkiye bu başaşağı gidişi durdurabilirmi? Bunu gelecek yıllar içinde göreceğiz. Eger başarmasa, Kürtlerin lehine çok şey değişecektir.

Add new comment

The comment language code.

Restricted HTML

  • Allowed HTML tags: <a href hreflang> <em> <strong> <cite> <blockquote cite> <code> <ul type> <ol start type> <li> <dl> <dt> <dd> <h2 id> <h3 id> <h4 id> <h5 id> <h6 id>
  • Lines and paragraphs break automatically.
  • Web page addresses and email addresses turn into links automatically.
CAPTCHA
This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.

Category