Skip to main content
Time to read
1 minute
Read so far

Politikada Siyasal körlük

Mon, 10/02/2017 - 20:58
0 comments

Ciya Artos

Bir amaca varmak için uygulanan; yani savas`tan barisa, diplomasiden demokratik mücedele kadar olan yöntemlerin tümü olan siyaset, belirli $artlar içinde verilen kararlar ve yapilan eylemlerin toplamida diyebiliriz. Politika ise, siyaseti pratikte uygulama biçimidir. Bunu yapanlarada politikaci deniliyor. Siyasetin üzerinde sekillenen, dernekler, siyasal partiler, Parlamento, hatta bazi ülkelerden Din v.s gibi politik kurumlarin görevi, siyasetin hedefini gerçeklestirmektir. Siyasetin hedefini gerçeklestirmeyi uygulayan politikacilarin bir kesimi dürüst,büyük bir kesimi menfaati kendine kible edinmis, bir kesimi ise sartlari dogru analiz etmedigi için ne yaptini bilmez bir siyasal körlük içersindedir.

Bizim ilçede Sükrü denilen biri vardi. Gözleri görmüyordu. Insanlar $ükrüye: „Seet çende xale $ükrü?“ diye takildiklarinda, adam küfür ediyordu. Çünkü adam kördü saate bakamazdiki. Ancak $ükrü saatin kaç oldugunu; Günesin verdigi sicakliktan, sabah erkenden uyandigindan, aksama kadar olan süreyi gözönüde bulundurdugunda, saatin tahminen kaç oldugunu biliyordu. Birçok kör insanin sezgilerinin çok güçlü oldugu kanitlanamistir. Görmedigi halde tahminlerinde çok güçlüdürler. Bunun yaninda gördügü halde, tahmin ve sezgilerde güçlü olmayan politikacilar vardir. Onlar çogu zaman yanilirlar. Bazen inanmadiklari seyleri söyler, politik dedikodu yapar, yanildiklari ispatlaninca „kem-küm“ ile kapatmaya çalisirlar. Hep geçmisten veya bireysel geçmisinden bahsetmek, politikaciyi bir milim ileriye götürmez. Ya yerinde sayar yada hep geriye adim atar. Söylediklerinin % 10`u yapan politikacilarin gelecegi yoktur.

Çok konusan ancak çok az is yapan bu politikacilarin varliklarini sürdürmeleri, demogoji yeteneklerine baglidir. Bu tür politikacilar asalak politikacilardir. Çünkü üretimden yoksundurlar. Üretimin yeteneklerinden yoksun politikacilarin, olaylara yaklasimlari sadece tahminidir. Kitlelerle kutuplasir, keskin dil kullanir, herkesi karsisina alir ve akli selim bir yaklasim sergilemezler. Eger bir politikaci bütün kitleyi karsisina aliyorsa, kendisini gözden geçirmek zorundadir. Çünkü sorun ondadir. Herkes suçlu, herkes bir yanilma içersinde ama „tek dogru olan kendisidir“ diye düsünür. „Herkes benim gibi düsünmek zorundadir“ „Benim gibi düsünmeyen düsmanimdir“ Bu savlari savunan politikaci, „bütün toplum benim gibi ayni ahlaka, ayni düsünceye ve ayni inanç sistemine sahip olmak zorundadir.“ Diye düsünür. Bu, kendini kendini zorla topluma dayatmaktir. Yani Diktatörlüktür. Benim gibi düsünmeyenleri zorla yola getirecegim demektir. Böyle politikacilarin çok azi, bu hayalarini gerçeklestirebiliyorlar. Sadece politikacilar degil, kendini politikaci sanan A-politikler veya toplumun siradan insanlarindada bu düsünceler mevcuttur. Ancak onlardaki bu körlük cahil olmalarindan ileri geliyor.

2ê Cotmeh 2017

Add new comment

The comment language code.

Restricted HTML

  • Allowed HTML tags: <a href hreflang> <em> <strong> <cite> <blockquote cite> <code> <ul type> <ol start type> <li> <dl> <dt> <dd> <h2 id> <h3 id> <h4 id> <h5 id> <h6 id>
  • Lines and paragraphs break automatically.
  • Web page addresses and email addresses turn into links automatically.
CAPTCHA
This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.

Category