Skip to main content
Time to read
3 minutes
Read so far

İslami Faşist Türk Saldırısı ve Milli Devrimci Tavır

Sun, 12/30/2018 - 16:34
0 comments

İslami Faşist Türk Saldırısı Karşısında Milli Devrimci Tavır
Brahim Ziravav

Tr Kürdistan halkının en büyük düşmanıdır. Diğer sömürgeci güçler ilhak ettiği Kürdistan parçasıyla politikalarını sınırlı tutarken,Tr diğer parçalardaki Kürdlerin nefes almasına dahi karşıdır. Bunu da açıkça, bağıra çağıra ilan eder. Diğer parçalarda Kürdler kültürel haklar veya federasyon hakkı elde ettiklerinde karşılarında Tr’yi bulur. Tr bunu savaş nedeni sayar. Diğer sömürgeci devletlere siz Kürdlerin yok olma sürecini sürdüremiyor, onların yeniden dirilmesi için hak tanırsanız ben “tarihten gelen haklarımı korurum” diyerek Kürdistanın diğer parçalarını işgale kalkışır.
Tr engel olamadığı Güney ve Batı Kürdistandaki oluşumları ortadan kaldırmak ve Kürd soykırımı yapmak için İD(islam Devleti-IŞİD)yi oluşturdu. Katar, Suudi Arabistan, BAAS artıklarıyla beraber her türlü desteği islamci teröristlere verdi. Yeryüzündeki  bütün İslami Cihatçıları toplayarak Kürdlere saldırttı. Başta ABD olmak üzere Batılı devletlerin desteği ile bu İslami terör yenilgiye uğrayınca bu kez Tr kendisi bizzat devreye girdi. Batı Kürdistanı adım adım işgal ediyor.
Bu bütün Kürdistan’a ve Kürdlere yönelik bir saldırıdır.

Suçlunun Mükafatlandırılması

Aslında İD’nin yenilgiye uğratılmasından sonra Tr nin de işlediği insanlık suçu nedeniyle yargılanması gerekirken Tr bölgedeki gücünü kullanarak, büyük devletler arasındaki çıkar çatışmalarına oynayarak “pislik gibi tekrar su üstüne çıktı.” Uluslararası sistemin, İslami faşist terörün en büyük destekçisi ve organizatörü Tr’yi cezalandırılması gerekirken mükafatlandırıyor. 
Birinci dünya Savaşından sonra da aynı durum gerçekleşti. Anatolya, Kürdistan ve Balkanlar’da etnik arındırma yapan Osmanlı ve devamı olan Tr savaş yılları boyunca insanlık suçu işlemiş Rum , Ermeni ve Kürd soykırımı yaptı. Bu suçundan dolayı yargılanması gerekiyordu. Tersine mükafatlandırıldı. Savaş suçluları bir devletle ödüllendirildi.. 
Buna Bolşevikler öncü oldu. Henüz Ankara Hükümeti uluslararasında tanınmazken 1921 yılında antlaşma yaptı. Bu soykırımcılara tonlarca altın dahil askeri malzemeden giyeceğe kadar yardımda bulundu. İD eliyle Kürdlere karşı vekalet savaşı yürüten Tr’ye bugün de yine Rusya kol kanat geriyor.
Üstelik Tr, önce Rus uçağını düşürdü. Bunu devlet bizzat üstlendi. Sonra Davutoğlu NATO yolunu tutarak , NATO ile Rusya arasında savaş çıkarmak istedi. Ancak batılı devletler bu provokasyona gelmediler. Sonra Ankara’nın göbeğinde Rus Büyük Elçisini vurdu. Olay açığa çıkmasın diye katili de öldürdü. Rusya “borcu varmış” gibi Tr’ye bütün desteğini sundu.
Efrin’i Tr’ye peşkeş çeken Rusya Batı Kürdistan’da Fırat’ın Doğusuna kafayı taktı. Rusya Dışişleri Bakanı, “ABD’ Fırat’ın Doğusunda Kürd Federasyonu kurmak istiyor”  diyerek Tr’yi kışkırttı ve davetiye çıkardı. Sanki Kürdlerin devletleşme hakkı yokmuş gibi ..Bunu yapan Rusya ABD ‘nin çekilmesiyle Kürd korumasını üstlenir mi? Rusya Suriye devletini yeniden tesis etmek istiyor. Bölgede egemen olan PYD/YPG’ye dönerek “sizin bir gücünüz yok” dedi. Sadece bazı kültürel haklar önerdi. Sömürgeci BAAS yönetiminin egemen olmasıyla Kürdler yeni “Arap Kemeri” politikalarıyla karşı karşıya gelecektir. Tarih boyunca geçmişte Sovyetler’e bügün de Ruslara karşı en büyük düşmanlığı yapan Tr dir. Mazlum Kürdlerin Ruslara zarar vermesi zaten mümkün değildir. Rusya’nın Kürd soykırımında çıkarının ne olduğu izaha muhtaçtır.

Hatada Israr Başarı Getirmez

 PYD/YPG ye gelince savaştaki kahramanlıklarıyla büyük sempati topladılar, bir çok başarıya imza attılar ama bu  henüz kalıcı kazanımlara dönüşmedi. Eldekilerin yitirilmesi ile kaşı karşıya. 
Baştan beri hatalarında ısrar ediyorlar. Rojawa Kürdistan’ında diğer Kürd hareketleriyle ulusal bir politika etrafında birleşeceği yerde, Kürd hareketlerini düşman kategorisine koymuş, sömürgeci güçlerle uzlaşmayı amaç edinmiştir. Mahmud Osman çağrı yaptı: Rojawa Peşmergeleri neden ülkesine dönmesin? 
PYD/YPG ne istiyor? Hangi talepleri ileri sürüyor? Milli bir politikaya sahip mi?
Kürd siyasetini yürüten aktörler, diplomaside başarısız. İD’ye karşı kahramanca savaşı ve uluslararasında Kürdler lehine oluşan ortamı siyasi bir kazanca,  bir Kürd devleti oluşumuna taşıyamadılar. Buradaki temel eksiklik iç birliğini oluşturup düşman karşısına ve uluslar arasında arenaya ortak bir milli iradeyle ortaya çıkamayışlarıdır.
İD ile savaşın başlangıcında YPG komutanıyla Özgür Politika’da yayımlanan bir röportaj’da “IŞİD sakallı CİA dır” diyordu. Kobane düşeceği zaman ne Rusya ne de Suriye yardım etti. Güney Kürdistanın bizzat devreye girmesiyle ABDnin yardımı sağlandı. Ama PYD/YPG Güney Kürdistandaki siyasi güçlerden destek aldığı halde düşmanlığa devam etti.
 Rojawa Kürdistan’ında iç birliği sağlamadığı gibi Güney Kürdistandaki güçleri düşman kategorisinde değerlendirdi. PKK/PYD İmralı’da pişirilen yemekle zehirlendi ve “beyinde” hasara yol açtı. Zararın neresinden dönerse kardır. Gelen saldırıya karşı Kürd birliğiyle cevap vermektir.

Add new comment

The comment language code.

Restricted HTML

  • Allowed HTML tags: <a href hreflang> <em> <strong> <cite> <blockquote cite> <code> <ul type> <ol start type> <li> <dl> <dt> <dd> <h2 id> <h3 id> <h4 id> <h5 id> <h6 id>
  • Lines and paragraphs break automatically.
  • Web page addresses and email addresses turn into links automatically.
CAPTCHA
This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.