ABD’nin Rojava’dan çekilmesinden sonra ne olacaktır?
Çiya Artos - ABD’nin Güney-Batı Kürdistan’dan askerlerini aniden geri çekme kararı alması sürpriz değildi. Nedenine gelince, Trump İktidara geldiğinde beri sık sık yaptığı açıklamalarda Suriye’den çekileceklerini söylüyordu. Şimdiye kadar her defasından Pentagon’dan ve ABD kamouyondan gelen tepkiden dolayı bundan vezgeçiyordu. ABD’nin amacı Kürtleri koruma değil, İŞİD’e büyük zarar verdikten ve Türkiye’den bazi tavizle kopardıktan sonra ayrılacaktı.
ABD’nin ayrılma süreci tarihi belli olmadığı için, geri çekilmenin nasıl olacağı daha tam belli değil. Zaten çekilecekleri yerde Güney Kürdistan’dır. Oradan her an geri gelme ihtimali var. Avrupa’dan ve Amerika kamouyondan Trump’un kararına karşı büyük bir tepki var. ABD savunma bakanı Jim Mattis ve Trump’un İŞİD’la Mücadele Özel Temsilcisi Brett McGurk çekilme yüzünden istifa ettiler. Cumartesi günü ABD’nin Suriye’den çekilme kararı sonrası Beyaz Saray’ın internet sitesinde 'Rojava’nın Yemen olmasına izin vermeyin’ başlıklı bir imza kampanyası başlatıldı. Bundan dolayı ABD geri çekilmeyi uzun zamanada yayabilir. Veya gelen tepkilerden dolayı elini güçlendirmek için Rusya ve İran’a: „Biz çıktık. Siz ne zaman Suriye’den çıkacaksınız?“ diyebilir.Rusya ve İran’dan Suriye’yi terketmeleri veya Rusya’nın İran’ı Suriye’den çıkarması için baskı yapabilir.
ABD’nin Rojava’dan güçlerini çekme kararı alması, Rusya’dan S-400 Füze anlaşmasının iptal edilmemesi, Türkiye’yi İran ambargosundan muaf tutması, Fethullah Gülen’in iadesi hazırlığı yapması ve PKK yöneyicileri için ödül koyması gibi birçok tavizi Türkiye’ye vermesi karşılığında Türkiye’den ne istediği, önümüzdeki süreçte ortaya çıkacaktır. Sadece Patriotları Türkiye’ye satma ile yetindiğini sanmak saflıktır. Türkiye’nin Rojawa’yı ele geçirmesi durumunda, Suriye petrolerini ABD’yle beraber işletme ve dünya pazarına satma anlaşmasınıda yapmış olmaları mümkündür.
Amerika kendisini Suriye’de nasıl ve ne kadar, varolan denklemin dışında tutacaktır. Bu karar ABD dış politikasına uygun değil fakat Trump’un dış politikasına denk düşüyor. NATO’ya ve Koalisyon güçlerine bildirmeden alınan bu karar, savaş kuralarınada aykırıdır. Çünkü bu hareket müteffiklerini savaş alanından bırakıp kaçmadır. Buda Trump‘un politik değil tüccar kafalı olduğunun ispatıdır. Fransa’nın Rojava’dan çekilmemesi durumunda, ABD bazı kararlar almak zorunda kalacaktır. NATO ve Koalisyon güçleri Fransa’dan dolayı, ABD’den boşalan bölgelere yeni güç göndermeleri mümkündür. Suudi Arabistan ve BAE’i buraya güç gönderebilirler. Türkiye’nin Fransa’ya ve koalisyon’a rağmen Rojava’ya saldırması zordur. Nato Fransa ile Türkiye’nin savaşmasına izin vermez.
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, ABD'nin, Suriye'deki birliklerini çekme kararının arkasında çok sayıda soru işareti olduğunu söyledi. Ruslar bu konuda kuşkuludurlar. ABD ile Türkiye’nin ne alıp ne verdikleri konusuna bir açıklık getirildiği zaman, Rusların tavrı Türkiye’ye karşı değişecektir. Türkiye’nin Rojava’ya saldırmasına Rusya yeşil ışık yakmayabilir. Hatta Türkiye’nin işgal ettiği yerlerden çıkmasını isteyebilir. Çünkü Türkiye, El Bab, Efrin ve Cerablus’u ABD’nin değil Rusya’nın işbirliği ve isteğiyle işgal etti.
Savaşlarda bir güç alanı terkettiğinde, yeni dengeler ortaya çıkıyor. Suriye’dede yeni dengeler ortaya çıkacağı için önümüzdeki dönemde Rojava’dada yeni bir süreç başlayacaktır. Olayların seyri, Kürtleri yeni arayışlara sürükleyecektir.
ABD, „Kürtlere devlet kuracağım“ sözünü hiçbir zaman demedi. Buna inananlar uykularından geç uyandılar. Fakat ABD olmasaydı, İŞİD Kobani’yi ele geçirmiş olacaktı. Bugün Rojava’da Kürt nüfusunun belkide yarısı katliamdan geçirilmişti. Kürtler tarihte olmayan silah ve logistik yardımı ABD’den aldılar. ABD’yi eleştirirken bunlarıdan gözönünde bulundurmak gerekiyor.
Paniğe kapılmak yenilğinin psikolojisidir. Akıllıca ve sabırla olayları ele alıp çözmek gerekiyor. Düşmanlarımıza taviz üstüne taviz vererek bu sorun çözülmez. Rojav’da Kürtlerin yapması gereken, birliği sağlamak, diplomatik ilişkilere ve lobi faaliyetlerine hız vermektir. Baştan beri Suriye politikası karmaşıktı. Güçler dengesi bazen azlık değişebiliyordu. Dostlar düşman, düşmanlar dost olabiliyorlardı. Kürtlerin çıkarları için, dünya ile dialoğ şart. Dünya Kürtlerin birliğini ve kararlığını görürse, Kürdistan’a saldırmak istenlere baskıyı artırabilirler.
23. Kanûn’ê 2018