GÜNEY’DEKİ REFERANDUM GİRİŞİMİNİN KUZEY KÜRDİSTAN’A ETKİLERİ!
GÜNEY’DEKİ REFERANDUM GİRİŞİMİNİN KUZEY KÜRDİSTAN’A ETKİLERİ!
M. Müfit
Güney Kürdistan, bütün Kürdlerin günlük gündemini özellikle son bir kaç seneden beridir kaplamiş bulunuyor. Bağimsizlik rüzgari güçlendikçe, Kurdistan’a rojavada da ulusal kurtuluş hareketi yeni içerik ve anlam kazandikça doğal olarak bunun diğer parçalar üzerinde doğrudan siyasi ve psikolojik etkileri şüphesiz olacakti.
Doğrularin ve yanlişlarin, siyasi bilinç ve apolitik tavirlarin, rasyonel olanla duygularin birbirine kariştirildiği çok şey yazilip çizildi ve tartişildi. Karşilikli hakaret ve küfürleşmeye bile varan son derece kirici tartişmalar yapildi. Ne öğrendik, ne kazandik? Vatanseverleri ilerleten ve ortak dava doğrultusunda yakinlaştiran müşterek akil mi ortaya çikarildi? Birazda bunu sorgulamak gerekmiyor mu? Bu yönlü hiç mi kaygimiz yok? Vatansever ve bilinçli Kürd olmanin bir anlami olmalidir diye düşünüyorum. «Ben söyleyeceğimi söylerim, gerisi beni ilgilendirmez» demenin, Kürdistan davasi için zorunlu olarak ihtiyaç duyduğumuz bilinç ve milli şuurla ne alakasi kalir geriye?
Kürdistan’da hiç bir şey artik eskisi gibi olmayacağina göre, Güney’deki referandum girişiminin özellikle kuzey Kürdistan’a «toutes azimut» etkileri üzerinde durmak ve irdelemeye çalişmak, kirletilen tartişmalara katilmaktan kuşkusuz daha yararli ve daha iyidir. O tartişmalar ki, bir çoklarini, Araplarin bir sözünde dendiği gibi «esfel el-safilin» ortamina düşürdü.
Daha önceleri bir çok kere üzerinde durmaya çaliştiğim gibi, güneyden esen ve yayilan bağimsizlik rüzgarinin ve yapilan tartişmalarin kuzeye, bu güne kadar bu düzeyde oluşturulamayan Kürdlük bilincinde, geliştirilemeyen milli şuurda bir siçrama yaratarak olumlu etkiler yaratmiştir. «Türkiyecilik» kiskacina hapsedilmeye çalişilan Kuzey Kürdlerinde deyim yerindeyse «silkelenmeye» yol açarak ve «kendine gelme» duygusu yaratarak nefes almalarina yol açmiştir. Kobane’de gerçekleşen muazzam pratik milli beraberliğe dayanan direniş ruhuyla buluşan söz konusu cereyan, Kuzey Kürdlerinde davaya ve kendisine güven duyma psikolojisini yaratmiştir. Siyaset sosyolojisi bakimindan bu hadiseye yaklaşim gösterecek olursak istenilen gelişmenin bu olduğunu pekala tespit edebiliriz.
Siyasete, iki kapidan giriş yapilabilir; birincisi bilinçtir, ikincisi ise isyan duygusudur. Kuzeyde alternatif oluşturma istek ve icraatlarinda «ara verilen» siyasete yeniden hareketlilik kazandiracak olan motivasiyon ve diri isyan ruhu bundan sonra filizlenip ortaya çikabilir. Demek ki, referandum hadisesi etrafinda ortaya çikan gelişmeleri ve yarattiği etkiyi iki bakimdan önemsemek gerekiyor; birincisi, siyasi kadrolari motive etmektedir. İkincisi, kitlelerde milli bilincin gelişmesine yol açmaktadir. Esas kazanim burada somutlaşmaktadir. Bu oluşan mevcut elverişli ortam değerlendirilebilir mi? Bu da, tartişmaya değer ayri bir konudur.
Bir başka mevzuat da şudur; idealler ile realiteye dayanan yaklaşimlar arasindaki farkliliğin ayirt edilmemesi sonucu, bir çok Kürdün oldukça ciddi boyutlarda siyasetten uzak duygulara dayanan, empathi bile yapamayan zayifliği ortaya çikti. Ayrica, güney Kürdistan referandum girişimi, yaptiği muazzam etkilerle kuzey Kürdlerini ayriştirma ve saflaştirma rolünü oynamaktadir. Bu ayrişmanin boyutlari, referandum sonuçlarinin bağimsizliğa doğru evrilmesi bakimindan yaratacaği etkilerle muhtemelen dahada derinleşecektir. 30.08.2017
M. Müfit